Dolar

32,3373

Euro

34,9656

Altın

2.325,93

Bist

9.103,08

“Zeki Müren’in Askerleri” misiniz?

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-07-03 08:20:18

“Zeki Müren’in Askerleri” misiniz?

CHP'liler olarak biz sizi ne olsa hemencecik dillendirdiğiniz “Mustafa Kemal'in askerleriyiz” sloganlarından tanıyoruz.

Fakat geçen gün gördük ki İzmir, Eskişehir, Mersin, İstanbul, Hopa, Çanakkale, Edirne, Kartal, Şişli, Marmaris, Didim'in CHP'li belediyeleri, yani sizin belediyeleriniz, alenen LGBT'nin “Onur(!) yürüyüşü”ne destek veriyorlar. Sosyal medya hesaplarından LGBT'ye selam gönderiyor, “Sizinleyiz!” güzellemeleri yapıyor, “Hakkınızı yedirmeyeceğiz!” gibi sloganlar atıyorlar.

Hatta LGBT'lilerin yürüyüşüne katılmak için bekleyen ve İmamoğlunun reklamlarda kullandığı kalp işaretini yapan bazı CHP'lilerin ellerinde, “Zeki Müren'in askerleriyiz” yazılı pankart bile gördük.

Şaşırdık mı ?

Hayır tabii…

Anlaşılan şu an bazı CHP'liler, kimin askeri olduklarını şaşırmış durumdalar.

Geçmişte “Mustafa Kemal'in askerleri” idiler. Gezi sürecinde “Mustafa Keser'in askerleri”ne dönüştüler. Şimdi ise “Zeki Müren'in askerleri” haline geldiler.

CHP'nin gelecek planını kestirmek inanın çok zor.

Meşakkatli iktidar yolculuğu CHP'yi daha kimlerin askeri yapacak, hep birlikte göreceğiz…

TOPLUMSAL KUŞATMANIN SONUNA GELDİK

Erkek- kadın,

evli-bekar,

zengin-fakir,

güçlü-güçsüz,

başarılı-başarısız,

mutlu- mutsuz,

iyi-kötü,

doğru- yanlış…

Takriben otuz yıl önce başlayan ama yoğunluk ve şiddetini geçtiğimiz on beş sene içinde iyice artıran kültür endüstrisinin Türk toplumu kuşatması büyük ölçüde tamamlandı. Bunun bir sonucu olarak yukarıda saydığımız kavramların zihinlerdeki otantik karşılıkları dönüştürüldü. Ne olacak peki dönüştürülünce?

Hazır hale gelecek efendim…

İçini dolduracakları o yeni, kirli ve hastalıklı içeriğe hazır olacak…

Artık toplum her türlü yeniliğe sadece hazır değil, o yeniliğe bağlı-bağımlı da...

Artık hiçbir tuhaflığın, sıra dışılığın şaşırtmadığı, sapkınlıklara müptela bir seyirci profili oluşmuş durumda.

İşte bu vasatta, dizi filmleri, magazin programlarını, popüler müziği ve reklam filmlerini kullanarak LGBT'li karakterleri, aile dizilerinin içinde, şirin mi şirin rollerle topluma bir güzel sevdirdiler. Şu an bir çırpıda birkaç LGBT'li ünlü sayamayacak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı var mıdır merak ediyorum?

Bunun anormal olduğunu idrak edemeyecek kadar “normalleştirildi” zihinlerimiz. Normalleştirilmiş zihinlerden de yeni bir toplum kuruldu.

Bu “toplumun” yetiştirdiği gençlerin önümüzdeki yirmi yılda ülkeyi nereye götüreceğini ömrümüz olursa göreceğiz.

****

Emin olun bu toplumun sahibi yok!

Yani görünürde var, kağıt üzerinde var, lafta var, resmiyette var ama pratikte yok!

Kimse alınmasın ya da alınan alınsın!

LGBT yürüyüşüne destek veren sekülerleri de dahil ediyorum bu toplama, seçim döneminde iktidara destek için tam sayfa ilan veren anlı şanlı cemaatleri de…

Hiçbir kesimin şu LGBT konusundaki feveranına inanmıyorum.

Eğer bu toplumun sahipleri olsaydı, ekranlardan yarışma, dizi, magazin ve haber adı altında ona saldırılırken kesinlikle karşı çıkılır, sivil bir tepki gösterilirdi diye düşünüyorum.

Gey fenomenlerin cinsel kimlikleriyle sosyal medya yıldızı olmaları ve her ay mütevazı bir servet kazanmaları bu kadar kolay olmazdı.

Ama bu gayri ciddileşmiş toplumda seviye o kadar düşük ki, gey bir sosyal medya fenomenin pornografik videosu ana haberde gündem bile olabiliyor.

Medya bunu normalleştirme misyonunu ifa ediyor.

Diğer yandan evladı eşcinsel olduğu için kahrolan anne ve babalardan telefonlar alıyorum.

Felç edici bir çaresizlik yaşıyorlar.

Ne yapacaklarını bilemiyorlar.

Söz konusu virüs gençlere popüler kültürden ve örnek aldıkları ünlülerden bulaşıyor, aynı virüs arkadaş ortamında gelişip serpiliyor ve evlere adeta bir meteor gibi düşüp aileleri darmadağın ediyor.

Yaşayan biliyor ancak…

Siyasi ayağı LGBT desteğiyle açığa çıkan birileri, popüler kültürle bütün toplumu teslim alarak bu virüsü yaymaya çalışıyor. Ama bırakın sekülerleri başörtülü teyzeler bile gey ünlülere evin çocuğu muamelesi yapıyorlar.

****

Meseleye kültür ithal ederek başlayan ve günün sonunda işi “Zeki Müren'in askerleri” olmaya vardıran bazı Kemalistlerin bu duruma dur demeleri mümkün görünmüyor. Onlar ve onlara destek veren ünlüler bırakın toplumsal yıkıma karşı çıkmayı, onu hızlandırmak için ellerinden geleni yapıyorlar ki zaten ekmek paralarını da bundan kazanıyorlar…

“Sen insanları ayırıyor musun?” diye soranlara diyorum ki bence siz de LGBT'cileri bağrına basanlarla, basmayanlar olarak insanları ayırın, toplum adına faydalı bir şey yapmış olursunuz.

Ve kültür endüstrisinin kuşatmasından rahatsız olanlara diyorum ki…

Hiçbir şey yapamıyorsanız kişisel protestonuzu ortaya koyun!

Sokakta, meydanda değil, cesaretiniz varsa evinizde…

Kendi dünyanıza, çocuklarınızın dünyasına, ailenizin içine bu ahlaksızları yaklaştırmayın. İzlemeyin, izlettirmeyin…

Vuracağınız en büyük darbe bu!

SOYER, KİMLE YÜRÜDÜĞÜNE DİKKAT ET!

CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer LGBT ile ilgili bir tweet attı. Tweette aynen şöyle yazıyordu: “Önümüzdeki senelerde birlikte yürümek dileğiyle LGBT Onur Haftası kutlu olsun.”

Tunç Soyer'in eşi 15 Temmuz'da sokaklara çıkanlarla ilgili suçlayıcı bir sülupla Cumhurbaşkanına hitaben şöyle bir paylaşımda bulunmuştu: “Böyle bir günde de halkı sokağa döktün…”

Anladığım kadarıyla Soyer ailesine göre, lezbiyenlerin, geylerin, transeksüellerin hakları için yürümek iyi bir şeydir. Ama vatan için, eli silahlı darbecilere karşı koymak için yürümek kötü bir şeydir…

 

VİDEO HABER

Sahibinden 16 milyon TL'ye satılık ‘tarihi kilise’

Haber Ara