Almanya siyaseti krizlere doğru ilerliyor. Toplumun erdemlileri şu anda sessizliğini koruyor.
Normal zamanlarda lafını esirgemeyen aydınlar susma haklarını (mı) kullanıyorlar. Toplumu ayrıştırma ve kamplara bölme yönünde aşırı efor sarfeden siyasi parti ve medya organlarına karşı ciddi eleştiriler gelmiyor. 82 milyon üzerine serpilen ölü toprağından onlar da yeterince nasibini almış durumunda.
Eyalet ve genel bazda yapılan seçimler yabancı, göçmen ve müslümanlar üzerinden afişe ediliyor. Vurun abalıya politikası gündemi belirliyor. 2016 yılında üç binin üzerinde mülteci yurdu ve mülteciye karşı saldırı düzenlenmiş olması bir kaç insan hakları derneği dışında kimseyi rahatsız etmiş gibi görünmüyor.
Yaklaşmakta olan 24 Eylül genel seçimleri havanın daha da çok ısınacağı yönünde sinyallerini çoktan vermiş durumda. Yaz tatili biter bitmez Eylül'ün başlarından itibaren üç hafta boyunca adeta toplumu birbirine düşman etme yarışı başlayacak.
Bu ne ilk ne de son olacak. Nerede sonuçlanır veya hangi mecraya doğru akar hep birlikte göreceğiz. Umarız herkesin korktuğu veya tekrar yaşanmaması için telafuz etmekten çekindiği olaylar zinciri bu topraklarda tekrar zemin bulmaz.
Politik sisteminin yapısından olsa gerek genel seçimler dışında bu ülkede 16 bölgede eyalet seçimleri yapılıyor. Buna ilaveten il ve ilçelerde farklı tarihlerde gerçekleşen yerel seçimler de eklenince 30'a yakın bölgede halk sandığa gidiyor. Seçimler 12 eyalette beş yılda bir yapılırken Bremen ve Hamburg'ta 4 yılda bir gerçekleşiyor. Ve tüm seçimlerde bir şekilde neredeyse tüm büyük partiler tarafından müslümanlara karşı kampanya yürütülüyor.
Ortadoğuda vekalet savaşlarının bir parçası olan ve savaşan taraflara her türlü desteği vermekten çekinmeyen Batı, aynı anlayışı kendi ülkelerine taşımakta hiç bir beis görmüyor.
Tüm seçimler Türkiye üzerinden yürütülüyor. Erdoğan düşmanlığı kendi halklarını hipnotize etmek için yetiyor. Bir türlü kendi gündemlerine dönemiyorlar.
Hollanda Başbakanı bu şekilde seçimleri kazandı. Almanya'da Merkel'in partisi bu yıl üç eyalet seçimlerinde aynı ajitasyonla oylarını artırarak üstün geldi.
Bu durumda Almanyalı Türk için 24 Eylül 'ü beklemek ve herşeyin iyiye gideceğini umut etmek tek teselli gibi görünüyor.
