Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Türk askeri, 45 yıl önce bugün Kıbrıs’a çıktı

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Rumların baskı ve zulmüne son vermek amacıyla 20 Temmuz 1974'te düzenlediği Kıbrıs Barış Harekatı'nda adaya ayak basmıştı. Kıbrıs Barış Harekatı'nın 45. yıl dönümü etkinlikleri bugün başta KKTC ve Türkiye'de düzenlenecek anma ve törenlerle kutlanıyor.

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-07-20 10:35:58

Türk askeri, 45 yıl önce bugün Kıbrıs’a çıktı

a6_7

Türk Silahlı Kuvvetleri(TSK) Rumların baskı ve zulmüne son vermek amacıyla 20 Temmuz 1974'te düzenlediği Kıbrıs Barış Harekatı'nda adaya ayak basmıştı. Kıbrıs Barış Harekatı'nın 45. yıl dönümü etkinlikleri bugün düzenlenecek etkinliklerle kutlanıyor.

Kıbrıs Barış Harekatı'nın 45. yıl dönümü etkinlikleri KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın Atatürk Anıtı'na çelenk sunması ile başladı.
Girne Kapısı'ndaki Atatürk Anıtı'nda düzenlenen törene, KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, KKTC Başbakanı Ersin Tatar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, TBMM Başkanvekilleri Süreyya Sadi Bilgiç, Celal Adan, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, AK Parti Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş, AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem, MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri ve askeri erkan katıldı.
Katılımcıların tören alanındaki yerlerini almasının ardından Cumhurbaşkanı Akıncı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Atatürk Anıtı'na çelenk bıraktı.
Saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşı'nın okunması ve bayrakların göndere çekilmesinin ardından KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, anıt özel defterini imzaladı.
Akıncı, deftere şunları yazdı:
"Aziz Atatürk, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramının 45. yılında sizi bir kez daha saygı ile anıyoruz. İlke ve devrimlerinizi ilk günden ve hiçbir zorlama olmadan benimsemiş bir halk olarak Kıbrıs Türk halkı laik ve demokratik kimliğiyle yoluna devam etmektedir. Bilimi rehber edinerek çağdaş uygarlık hedefine ulaşmak için var gücüyle uğraş vermektedir. Bir yandan kalkınma mücadelemizi sürdürürken bir yandan da yine sizin yurtta barış dünyada barış ilkenizi özümseyerek Ada'mızda kalıcı barışın sağlanması için de çabalarımızı sürdürmekteyiz. Sizden aldığımız ışıkla yolumuza devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle sizi bir kez daha saygı ile anıyoruz. Ruhunuz şad olsun."
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay da anıt özel defterini imzaladı. Oktay, şunları ifade etti:
"Aziz Atatürk, Kıbrıs Türkü'nün kahraman Mehmetçiğimizle omuz omuza verdiği mücadele sonucu, uluslararası hukuktan kaynaklanan vazgeçilmez haklarının elinden alınamayacağını kanıtladığı Barış Harekatı'nın 45'inci yıl dönümünde manevi huzurunuzda bulunuyoruz. Ada'nın eşit sahibi olarak, özgürce varlığını sürdürmeyi hak eden, büyük milletimizin ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türkleri, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her an Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk halkını yanlarında bulacaktır. Bu kararlılığımızı bir kez daha tekrarlıyor, aziz hatıranızı saygıyla anıyoruz. Ruhunuz şad olsun."
Kıbrıs Barış Harekatı'nın 45. yıl dönümü kutlamaları, Dr. Fazıl Küçük Bulvarı'nda yapılacak etkinliklerle devam edecek.

a5_7

KIBRIS'IN TARİHİ
VE TÜRKLERİN ADAYA ÇIKIŞI

Akdeniz'deki konumu nedeniyle tarih boyunca stratejik bir öneme sahip olan Kıbrıs, 1571'de Osmanlı Devleti tarafından fethedildi. 3 yüzyıldan uzun süre Osmanlı toprağı oldu. Ancak 93 Harbi'nde Osmanlı'nın Ruslara yenilmesiyle her şey değişti. İngiltere'nin desteğini almak isteyen Osmanlı, 1878'de Berlin Antlaşması'nı imzaladı. Bu antlaşmaya göre ada toprağı Osmanlı'da kalacak ancak idari kontrol İngiltere'de olacaktı.

a3_13

KIBRIS DEVLETİ KURULDU

Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı'nda İngiltere ve müttefiklerine karşı Almanya'nın yanında yer aldı. Yenilgi, Kıbrıs'ı da etkiledi. İngiltere, 5 Kasım 1914'te Ada'yı ilhak ettiğini açıkladı. I. Dünya Savaşı sonunda yapılan Lozan Barış Antlaşması'yla Kıbrıs, tamamen İngilizlerin kontrolüne girdi.
Ada'da 1974 harekatına giden sürecin ilk adımları 1950'li yıllarda atıldı. Rumlar, Yunanistan'a katılmak için birtakım faaliyetlere girişti. Böylece Türkiye, meseleye dahil oldu. Ada'da iki toplumlu Kıbrıs Devleti'nin kurulması için harekete geçildi. Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin yürüttüğü görüşmeler sonucunda 1959 yılında Türk ve Rum halklarının ortak yönetecekleri bir Kıbrıs Devleti'nin kurulması kabul edildi. Varılan mutabakata göre Türkiye, Yunanistan ve İngiltere garantör ülkeler oldu. Yani Kıbrıs'ta anayasal düzeni bozmaya yönelik herhangi bir girişimde, söz konusu üç devlete müdahale yetkisi verildi.

KANLI NOEL OLAYI

Kıbrıs Devleti kuruldu ama umulan barış bir türlü gelmedi. Çünkü Rum siyasetçiler, Yunanistan'la birleşme amacından hiç vazgeçmedi. Rumların bu yolda örgütlenerek harekete geçmesi çok sürmedi. Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı olarak seçilen Makarios öncülüğünde kurulan EOKA (Kıbrıs Milli Mücadele Örgütü) adlı Rum örgütü, Türklere karşı saldırılara başladı.
Bu saldırıların en kanlısı ise 1963 Aralık ayında düzenlendi. Saldırı, tarihe “Kanlı Noel” adıyla geçti. Yüzlerce Türk bir gecede katledildi. Her geçen gün artan olaylara Türkiye kayıtsız kalmadı. Türk savaş uçakları, Lefkoşa üzerinde uçarak Rumlara ilk mesajı verdi.
Ada'da artan karmaşa üzerine Birleşmiş Milletler (BM) devreye girerek kontrolü sağlamaya çalıştı. BM'in müdahalesine rağmen Rumlar, saldırılarına devam etti. Garantör devletlerden biri olan İngiltere ise herhangi bir müdahalede bulunmadı.

TÜRK HALKINA ZULÜM

Saldırıların artması üzerine Türkiye Ada'ya müdahale hazırlığına başladı. 1964'te İsmet İnönü Hükümeti, TBMM'den Kıbrıs'a müdahale yetkisi aldı. Hükümet, 7 Haziran'da Ada'ya müdahale edeceğini duyurdu. Ancak ABD devreye girmekte gecikmedi. ABD Başkanı Lyndon Baines Johnson, 5 Haziran'da İsmet İnönü'ye mektup yazdı. Tarihe “Johnson Mektubu” olarak geçen mesajda Türkiye'den harekattan vazgeçmesi istendi. ABD'den gelen açık tehdit üzerine Kıbrıs'a müdahale planı rafa kaldırıldı.
Harekattan vazgeçilmesi ile EOKA'nın faaliyetleri daha da cüretkar oldu. Özellikle 1967'den itibaren Türklere karşı olan baskı gitgide artırıldı. Katliamlar yeniden başladı. Zorunlu göçlerle Türk halkı Ada'nın yüzde 3'lük kısmına sıkıştırıldı. 1974'te Yunanistan, Ada'nın ilhakı yani bütünüyle kendisine bağlanması için harekete geçti. Bu gelişme, Türkiye için bardağı taşıran son damlaydı.

a1_12

TÜRK ORDUSU KIBRIS'TA

20 Temmuz 1974 sabahı saat 06.05'te Türkiye, Kıbrıs Barış Harekatı'nı başlattı. Harekat kapsamında Türk paraşütçüler, sabahın erken saatlerinde Kıbrıs semalarında göründü. Türk ordusu Lefkoşa civarına havadan indirme, Girne civarına ise denizden çıkarma yaptı. Yaklaşık 3 bin asker harekatta görevliydi. Dünya harekatı Başbakan Bülent Ecevit'in yaptığı tarihi açıklamayla duydu:
"Biz aslında savaş için değil barış için, yalnız Türklere değil Rumlara da barış getirmek için Ada'ya gidiyoruz."
Harekat haberi Kıbrıslı Türkler tarafından sevinçle karşılandı. Gece boyunca süren çatışmaların ardından Türk ordusu, Rumların direnişini kırmayı başardı. Müdahale başarılı olsa da sorun tam olarak çözülemedi.

a_5

“AYŞE TATİLE ÇIKSIN”

Türkiye, Kıbrıs Barış Harekatı'nı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) kararına uyarak 22 Temmuz 1974'te sona erdirdi. Yine BM Güvenlik Konseyi'nin kararına göre Türkiye, Yunanistan ve İngiltere bir araya gelerek Kıbrıs sorununun çözümü için görüşmelere başladı. 25 Temmuz 1974'te toplanan I. Cenevre Konferansı, 30 Temmuz'da imzalanan anlaşmayla son buldu. Taraflar, Kıbrıs Cumhuriyeti'nde Türk ve Rum olmak üzere iki özerk idarenin olduğunu kabul ettiler. Garantör devletlerle Türk ve Rum toplumlarının temsilcilerinin katılacağı ikinci bir konferansın yapılmasına karar verildi. 
II. Cenevre Konferansı'na kadar Rum ve Yunan askerlerin Türklerin bulunduğu bölgeden çekilmeleri gerekiyordu. Ancak çekilmedikleri gibi saldırılarını da sürdürdüler. Bu olayların gölgesinde toplanan II. Cenevre Konferansı 8 Ağustos 1974'te başladı. Görüşmelerden bir sonuç çıkmayacağına kanaat getiren Türk yetkililer, harekatın yeniden başlamasına karar verdi. Dönemin Dışişleri Bakanı Turan Güneş, derhal Ankara'yı aradı. Güneş'in telefonda karşı tarafa söylediği sözler tarihe yazıldı:
"Ayşe tatile çıksın."
Ayşe, Turan Güneş'in kızıydı ama bu konuşmanın onunla ilgisi yoktu. "Ayşe tatile çıksın" ikinci harekatı başlatacak parolaydı. Türk ordusu, ikinci harekatta kısa sürede başarıya ulaştı. Ada'nın neredeyse yüzde 35'lik bölümü ele geçirildi.

a7_2

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ KURULDU

Kıbrıs Barış Harekatı'nda Türk ordusu, 498 kayıp  verdi. Kıbrıs Türk tarafı ise, harekatta 70'i 'mücahit', 270 kişiyi kaybetti. Kıbrıs Türklerinin genel olarak verdiği kayıp sayısı ise 1672 olarak kayıtlara geçti. 
Sonuçta harekat sayesinde Kıbrıs'ın bugünkü sınırları çizildi. 13 Şubat 1975'te Kıbrıs Türk Federe Devleti kuruldu. Rauf Denktaş, Federe Devlet ve Meclis Başkanı oldu. 15 Kasım 1983'te ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) kuruluşu dünyaya ilan edildi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı da yine Rauf Denktaş oldu.

a2_14

Haber Ara