Brüksel'deki düşünce kuruluşlarından uzmanlar, ABD Başkanı Donald Trump'ın ticaret politikalarını AA muhabirine değerlendirdi.
Bruegel'in kıdemli uzmanı Darvas, ABD'nin geçmişte serbest ticarette önemli bir rolü olduğunu, bu durumun son başkanlık seçimiyle son bulduğunu söyledi.
Gerek gelişmiş gerekse gelişen ülkelerde serbest ticaretin genel olarak faydalar sağladığı yönünde görüş birliği bulunduğuna dikkati çeken Darvas, serbest ticarette kaybedenler olmasına rağmen genel olarak faydaların daha fazla olduğunu anlattı.
Darvas, Avrupa ülkelerinin geçmişte de serbest ticarette önemli aktörler olduğunu hatırlatarak, "Şimdi ABD daha korumacı ticaret politikalarına dönmesine rağmen, AB farklı bir şey yapmadan önceki politikalarına devam ediyor." diye konuştu.
AB'nin Güney Kore, Kanada ve Japonya'yla son dönemde serbest ticaret anlaşmaları gerçekleştirdiğini anımsatan Darvas, "Bu anlaşmalar Donald Trump'ın başkanlığından çok önce başladı. Avrupa önceki serbest ticaret politikalarını sürdürüyor. Avrupa'daki siyaset belirleyicileri serbest ticaretin insanlar için iyi olduğuna ve faydalar sağladığına inanıyor. Bu mevcut durumda önceki politikaların devamı anlamını taşıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Darvas, Trump'ın AB ile ticareti "adil olmamakla" suçlaması hakkında, "Trump'ın uluslararası ticarette çok fazla kendisine mahsus bir bakış açısı var." ifadesini kullandı.
ABD'nin çok büyük miktarda cari işlem açığı bulunduğunu ve Trump'ın ABD'ye bir başka ülkenin ticaret fazlası olduğu durumlardan rahatsızlık duyduğunu anlatan Darvas, "Bir şekilde Trump, uluslararası ticarette eğer Avrupa'nın ticaret fazlasını düşürürse ülkesinde daha fazla istihdam olacağını düşünüyor ama ben bunun tamamen hatalı olduğu görüşündeyim." dedi.
ABD Başkanı Trump'ın ticaret politikalarının başarılı olamayacağını, söz konusu yaklaşımın hatalı politika olduğunu söyleyen Darvas, "Eğer Trump, bu politikaları uygulamaya başlarsa, yani gümrükler veya gümrük dışı tarifeler uygularsa en büyük kaybeden ABD şirket ve tüketicileri olur." diye konuştu.
ABD ekonomisinin önemli ölçüde ucuz ithal girdilere dayandığını anımsatan Darvas, "Bu politika girdileri daha pahalı hale gelir, ABD üretimi düşer, işsizlik artar, içerideki fiyat seviyesi yükselir." ifadesini kullandı.
Darvas, "Bence, Trump'ın ticaret politikalarından iyi hiçbir şey ortaya çıkmaz. Şimdiye kadar eylemden ziyade laftan ibaretti." dedi.
- Trump öngörülemez bir başkan
ABD'nin şimdiye kadar Güney Kore'den çamaşır makinesi gibi bir-iki ürüne yönelik korunmacı adımlar attığını anlatan Darvas, "Trump, şimdiye kadar ticaret hakkında çok konuştu ama çok az şeyi yerine getirdi. Önümüzdeki yıllarda sözlerinin eyleme dönüştürecek mi bunun tahmin etmek zor, çünkü öngörülemez bir başkan." değerlendirmesinde bulundu.
Darvas, ABD'nin Trans Pasifik Ortaklığı (TPP) anlaşmasını iptal etmesinin kötü bir karar olduğunu anımsattı.
AB'nin devam eden ticaret müzakerelerini oldukça olumlu karşıladığını söyleyen Darvas, "AB'nin küresel ticareti, anlaşma olmayan ülkelerle de genişledi. Günümüzde serbest ticaret anlaşması olmayan ülkelerle bile Avrupa'nın ticari ilişkileri göreceli olarak kolay bir şekilde gerçekleşiyor. Gümrük vergileri oldukça düşük bir seviyede daha önemli olanı tarife dışı engeller ama kesinlikle eğer bir ülke AB'ye ihracat yapmak isterse ürünler bölgenin güvenlik ve hijyen gibi" standartlarına uyumluysa bu rahatça gerçekleşebiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
- Trump'ın hatası
Avrupa Politika Merkezi (EPC) Uzmanı Robin Huguenot-Noel de, "Trump'ın hatası, ticareti kazananı olmayan bir oyun gibi görüyor. Özellikle, Almanya ve Çin gibi ülkelerle ticari ilişkilerin adil olmadığını düşünüyor." dedi.
Huguenot-Noel, 2 yıl öncesine kadar küresel kaygıların AB ve yeterliliği hakkında olduğunu anımsatarak, AB ve Kanada arasında CETA anlaşmasının onaylanmasında tartışmalar yaşandığını, şimdi ise dikkatlerin ABD'ye yöneldiğini anlattı.
- Yeni trend ABD'siz anlaşma
Küresel anlamda yeni trendin bazı ticaret anlaşmalarını ABD olmadan yapmak yönünde olduğunu dile getiren Huguenot-Noel, AB, Japonya ve Çin gibi önemli ekonomilerin uluslararası ticarette rolerini arttığını ifade etti.
AB'nin içeride yaşan gelişmeleri uluslararası mecralara da yansıttığını ve güven sağlamayı başardığını anlatan Huguenot-Noel, AB'nin Avustralya, Yeni Zelanda Brezilya, Arjantin, Uruguay, Paraguay, Venezuela ve Meksika gibi ülkelerle ticaret anlaşması müzakerelerine devam ettiğini anımsattı.
Huguenot-Noel, "Yaşanan gelişmelerde AB'nin daha cazip hale geldiğini görüyoruz." dedi.
Trump'ın AB'ye adil ticaret yapmıyor eleştirisinin başta Almanya olmak üzere AB üyesi ülkelerin ABD'yle ticaret dengesindeki farktan kaynaklandığını söyleyen Huguenot-Noel, "Burada, ticaretten kim para kazanıyor gibi bir algı var." dedi.
- "Trump'ın politikalarına yönelik beklentiler de olumlu değil"
Huguenot-Noel, Trump'ın başkanlık görevine başladığı dönemde doların değerinin yüksek olduğunu anımsatarak, "Şimdi dolar zayıfladı, Trump'ın politikalarına yönelik beklentiler de olumlu değil. Dolar değer kaybediyor ve bu ticari dengeyi değiştirebilir." diye konuştu.
Trump'ın önceki başkanlara kıyasa küresel ticarette daha güçsüz bir aktör olarak algılandığını dile getiren Huguenot-Noel, "Trump'ın ticaret politikalarını anlamak ve ABD'yle ticaret anlaşması müzakere etmek zor." değerlendirmesinde bulundu.
- ABD-AB arasında ticari gerilim
ABD Başkanı Trump, geçtiğimiz günlerde, "AB ile çok sorunum olmuştu ve bu ticari açıdan değerlendirildiğinde çok büyük bir durum haline dönüşebilir. Biz ürünlerimizi oraya sokamıyoruz. Bu çok ama çok zor. Buna rağmen onlar bize ürünlerini vergisiz veya çok az vergilerle gönderiyor. Bu durum çok adaletsiz." değerlendirmesinde bulunmuştu.
AB Komisyonu ise, "İhracatımızın ABD'nin herhangi bir sınırlayıcı tedbirinden etkilenmesi durumunda AB, bu duruma hızlı ve uygun tepki göstermeye hazırdır." açıklamasını yapmıştı.
