CHP Genel Başkanı Kemal beyefendiye:
Sade bir vatandaş olarak, siyaset dilinizi ve üslubunuzu beğenmediğimi, doğru bulmadığımı izninizle açıklamak istiyorum.
Zat-ı âliniz, ana muhalefet partisinin lideri olarak alabildiğince nazik kibar medenî olmakla yükümlüsünüz.
Tenkit ettiğiniz kimselere beyefendi, hanımefendi diyerek de ağır, hattâ şiddetli eleştiriler yapabilirsiniz.
Geçenlerde Yüksek Seçim Kurulu'nun bazı üyelerine çete diyerek hakaret ettiniz. Doğrusu bunu size yakıştıramadım.
Bu fakir, CHP'yi tutmuyorum ama kibar, nazik, görgülü olmanızı istemeye hakkım var.
İstememeniz gerekir ama ille de birilerine hakaret etmek istediğinizde bunu siz yapmamalısınız; sizin nazik beyanlarınızı okuyan duyan vatandaşlar yapmalı.
Yeni seçimde Ekrem İmamoğlu beyefendi başkanlığı kaybederse, bunda sizin ve Canan hanımefendinin sert, gayr-i nazik, hakaretâmiz üslubu büyük rol oynayacaktır.
Öfke baldan tatlıdır diyorlar ama onun yanında keskin sirke küpüne zarar verir sözünü de unutmamak lazım.
Lütfen sakin olun, nazik olun, kibar olun, bozuk ağızlı olmayın; düşmanlarınızı bile görgünüze nezaketinize ağırlığınıza hayran bırakın.
Edebiyat kültürünüz varsa, hiç hakaret etmeden edebî sanatlarla çok ağır şekilde tenkit ve hicv edebilirsiniz.
Böylece kamuoyunun takdirini ve tahsinini (övgüsünü) kazanabilirsiniz
Bayağı bir üslupla hakaret etmek, öfkelendiğiniz yüksek rütbeli hâkimlere çete demek size hiçbir şey kazandırmaz ama çok şey kaybettirir.
Saygılarımla
**
Birtakım cahiller, Binali Yıldırım beyin mütevazı bir evde yer sofrasında iftar açmasını çok yadırgamışlar, hayretler içinde kalmışlar, şaşkına dönmüşler, abuk sabuk laflar etmişler.
Yer sofrasında yemek yemenin ayıp ve çirkin hiçbir tarafı yoktur.
Japonlar genellikle yer sofrasında yemek yer, yer yataklarında yatar. Japon usulü beş yıldızlı otellerde yataklar yere serilidir.
Tıbben yer sofrasının sağlığa daha uygun olduğu tespit edilmiştir.
Bu millet asırlar boyunca yer sofrasında yemek yemiştir.
Yer sofrasında yiyip içmek Japonları geriletmedi; masada yemek bizi ilerletmedi.
Onlar çok ilerledi, biz onların çok gerisinde kaldık.
Binali Yıldırım beyi kınayanları çok ayıplıyorum.
**
Birkaç genci iftara çağırdım. Bir öğrenci yurdunda çalışan bir zata, beraberinizde iki üç genç getirebilirsiniz ama dikkat edin, parayı çok sevenleri sakın getirmeyin diye tembih ettim.
Müslüman elbette ticaret veya üretim yapacak, çalışıp para kazanacak ama onu kesinlikle sevmemesi gerekir.
Para geçim için, ticaret için zarurî bir vasıtadır.
Müslüman parayı sevmez, sevemez.
Para bütün kötülüklerin anasıdır.
Parayı put haline getirenler, paraya tapanlar İslam'dan çıkar.
Kur'an-ı Kerim'de altın ve gümüşü kenz edenleri ağır şekilde tehdit eden âyet bulunmaktadır.
Ulu önderimiz, Seyyidimiz Muhammed Mustafa aleyhissalatu vesselam Efendimiz parayı hiç sevmezlerdi.
Onun büyük ve temel sünnetlerinden biri de parayı, malı sevmemesidir.
Çok parası olanlara o bir emanettir ve hesabı sorulacaktır.
Müslüman gençleri para konusunda çok ciddî şekilde eğitmeliyiz.
Parayı seven bir genç büyüyünce canavarlaşır.
Büyüklerimizden Mevlana Celalüddin Hazretleri parayı, para sevgisini yerer.
Resulullah Efendimize iki kere damat olmak şerefini kazanmış Osman Zinnureyn Hazretleri çok zengindi ama akşam evine döndüğünde arpa ekmeğini sirkeye banarak, bir iki zeytin yiyerek karnını doyururdu. Büyük servetiyle Allah rızasını kazanmak için hayır hasenat yapardı. O, Aşere-i Mübeşşeredendi.
Para zekât, sadaka vermek, hayır hasenat yapmak, hizmet etmek, cihad fi sebilillah için iyi bir uşaktır ama çok kötü bir efendidir.
Müslümanları para putuna karşı terbiye etmek mürşid-i kâmillerin işidir.
Mürşid-i kâmil bulamayanlar, âhirete intikal etmiş eski büyük mürşidlerin kitaplarını okusunlar.
Parayı çok seven Müslümanlarla elbette merhabalaşırım ama onların yakınımda fazla durmalarını bile istemem.
Bu ülkedeki genel kokuşmanın sebeplerinin yüzde doksanı para ile ilgilidir.
