Dolar

32,6007

Euro

34,8130

Altın

2.501,47

Bist

9.476,89

Osmanlı'da kandiller nasıl kutlanırdı?

Osmanlı Devleti’nde dini günlerin ve mübarek gecelerin ihyasına önem verilmiştir. Ramazan ve Kurban bayramlarının yanı sıra Mevlid, Miraç, Berat, Regaib kandilleri ile Kadir Gecesi’nde gecenin önemine binaen kutlama etkinlikleri düzenlemiştir. Düzenlenen kutlama törenlerine devlet yöneticileri ve halk özen göstermiş, bu geceleri ibadetle geçirmeye çalışmışlardır

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-04-06 13:34:42

Osmanlı'da kandiller nasıl kutlanırdı?

Kuran'ı Kerim'de ve hadis-i şeriflerde işaret edilen mübarek gün ve gecelerin kutlanmasına Türkler çok eski dönemlerde başlamıştır.1 Bazı İslam toplumlarında kandillerin kutlanması biat olarak kabul edilse de mevcut kaynaklar Türklerin Selçuklular döneminden bu yana mübarek gün ve geceleri kutladıkları bilinmektedir. Osmanlı Devleti'nde kandil kutlamalarının ilk olarak ne zaman başladığı bilinmemekle birlikte II. Selim döneminde (1566–1574), camilerin aydınlatılıp minarelerde kandillerin yakıldığı bilinmektedir.

Hicri takvimde sırasıyla; Mevlid, Regaib, Miraç, Berat ve Kadir adıyla adlandırılan geceler kandil geceleri olarak adlandırılmıştır.4 Bu gecelerin ibadetle geçirilmesi ve hayırlar işlenmesi adet haline gelmiştir. İstanbul'un büyük camilerinde ve mescitlerinde minarelerde kandiller yakılmıştır. Ayrıca camilerde, mescitlerde ve bazı dergâhlarda Mevlid-i şerif ve miraciye okumaları adet haline getirilmiştir. Kandil gecelerinde halkın da evlerinde kandiller yaktıkları görülmüştür. Kandil günlerinde simit ve çörek yapılması adet haline dönüşmüştür. Halkın camileri doldurup ibadet ettikleri bu önemli gecelere devlet erkânı da katılmıştır. Toplumun maneviyatını arttıran bu gecelerin kutlanmasında günahlardan arınma, bağışlanma ve Allah'ın rızasını kazanma düşüncesi etkili olmuştur.

Kandil gecelerini tanıtarak başlayacağımız çalışmamızın amacı; Osmanlı Devleti'nde kandil kutlamaları ve bu kutlamalar çerçevesinde yapılan etkinlikleri ortaya koymaktır. Bununla birlikte çalışmamızın bir başka amacını ise; Kandil gecelerinde yapılan kutlamalardan hareketle Osmanlı toplumunun manevi dünyasını anlamak ve başta padişah olmak üzere, yönetici sınıfın mübarek gecelerde halkla olan ilişkilerini irdelemektir. Arşiv belgeleri, teşrifat ve törenler üzerine yazılmış eserler ve makalelerden yaralanarak hazırladığımız bu çalışmanın, Osmanlı'da kandil kutlamalarıyla ilgili tüm detayları ortaya koymasına imkân yoktur. Bununla birlikte kandil kutlamalarının önemi, yapılan kutlama etkinlikleri ve devlet erkânının kandil gecelerine yaklaşım tarzlarını ortaya çıkaracaktır. Makalemizin inşasında öncelikle kandil geceleri olarak adlandırılan ve halk tarafında mübarek geceler olarak kabul edilen gün ve geceler kısaca tanıtılacak sonrasında ise Türklerde kandil kutlamalarının başlangıcı ve Osmanlı Devleti döneminde yapılan kutlamalar ele alınacaktır. Kutlamalar sırasında adet-i hasene haline gelen uygulamalar ve padişahın sarayında, haremde, yapılan kutlama örneklerine değinilecektir. Bu örneklerden hareketle makalemizin amacı doğrultusunda sonuca ulaşılacaktır.

Osmanlı Devleti'nde Kutlanan Kandil Geceleri

İslam dünyasında Ramazan ve Kurban bayramları ile bir ay boyunca oruç tutulan Ramazan ayının yanında Mevlid, Regaib, Miraç, Berat ve Kadir geceleri kutsal sayılmış ve bu gecelerde Allah rızasını kazanmak için ibadetler yapılmıştır. Osmanlı Devleti'nde bu gecelerin gelmesi üzerine camilerde, mescitlerde ve evlerde kandiller yakıldığı için halk bu geceleri kandil geceleri olarak adlandırmıştır. İslam toplumu tarafından kandil geceleri olarak bilinen gecelerin isimleri ve özellikleri aşağıda belirtildiği üzeredir.

Mevlid Kandili

İslam peygamberi Hz. Muhammed, Hicri takvimde Rebiü'l-evvel ayının on birinci gününü on ikinci gününe bağlayan gecede dünyaya geldiği için bu doğum gecesi Müslümanlar tarafından kutsal sayılmıştır. Arapçada doğum manasında “mevlid” kelimesi kullanıldığı için bu geceye Mevlid Kandili adı verilmiştir. Bu gecede Hz. Muhammed'in doğumunun yanında çeşitli mucizeler de meydana gelmiştir. Müslümanlar bu gece geldiğinde peygamberin doğumunu anma etkinlikleri düzenlemeyi âdet haline getirmişlerdir. Bu gecede Hz. Muhammed'e salât ve selamlar getirilir. Mevlid-i şerifler okunur, namazlar kılınır, dualar edilir, bu gecenin hatırına hayırlar işlenir. Ayrıca Hz. Muhammed'in örnek şahsiyeti anlatılır ve dualarla yâd edilir.5

Regaib Kandili

Recep, Şaban ve Ramazan adıyla bilinen ve Müslümanlar tarafından kutsal sayılan kameri üç ayların ilk haftası Regaib Kandili olarak kutlanılır. Recep Ayın ilk günü ile yedinci günü arasına denk gelmesi muhtemel bu gece, önemini Hz. Muhammed'in anne rahmine düştüğü gece olduğuna inanılmasından almaktadır.6 Şemseddin Sami, Kamus-i Türkî adlı lügatinde Regaib gecesini “Leyle-i Regaib, Fahr-ı Kâinat (SAV),Efendimiz hazretlerinin rahm-ı madere düştükleri, leyle-i mübarekeye müsadif gece ki, Receb'in ilk Cuma gecesidir” şeklinde tarif etmiştir.7 Müslüman bu geceyi Hz. Muhammed'e salât ve selam getirerek ve Allah'a şükrederek kutlarlar.

Miraç Kandili

Hicri takvimde Recep ayının yirmi yedinci gecesi kutlanan Miraç Kandili diğer kandillerde olduğu gibi Hz. Muhammed'e salât ve selam getirilerek kutlanır. Hz. Muhammed'in bu gecede önce Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya oradan da göğe Allah'ın katına yükseldiği gün olarak kabul edilir. Kuran-ı Kerim'de geçen ayetlerde ve Hz. Muhammed'in naklettiği hadislerde bu olay ayrıntılı olarak anlatılır. Müslümanlar bu gecede beş vakit namazın farz kılındığına ve Allah'ın rahmetinin genişliğinin müjdelendiğine inanmaktadırlar.8

Kuran-ı Kerim'de miraç olayı İsra sûresinde geçmektedir. İsra sûresinde miraç hadisesi şu şekilde aktarılmaktadır: “Kulu Muhammed'i bir gece Mescid-i Haram'dan, kendisine bir kısım ayetlerimizi göstermek için, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir. Doğrusu O, işitir ve görür.”9 Kuran-ı Kerim'de geçen ayet ve Hz. Muhammed'in bu olayla ilgili söylediği sözler (hadisler)10 Müslümanlar tarafından af kapısının açıldığı anlamını taşıdığı için miraç olayına çok önem verilmiştir. Bu geceye ulaşan Müslümanlar namaz kılarak, dualar ederek ve Hz. Muhammed'e salât ve selam getirerek geceyi ibadetle geçirmeyi adet haline getirmişlerdir.

Berat Kandili

Müslümanlar tarafından kutsal sayılan üç ayların ikincisi olan Şaban ayının on dördüncü günü on beşinci gününe bağlayan geceye Berat Kandili adı verilmiştir. Berat sözlük anlamı itibariyle kurtuluş, zorluktan kurtulma ve af edilme anlamlarını taşır. Pakalın, Berat Kandili'ni şu şekilde açıklamaktadır; Kameri ayların sekizincisi olan Şaban'ın on dördüncü gününü on beşinci gününe bağlayan geceye verilen addır. İslam'dan evvel Araplar her ayın birinci ve sonuncu gün ve gecelerine berat derlerdi. Berat gecesi Müslümanlarca büyük mağfiret ve necat gecesi sayılır ve müminler o geceyi taat ve ibadetle geçirirler.11 Bu geceye Müslümanlar af ve bağışlanma gecesi nazarıyla baktıkları için gece boyunca ibadetle meşgul olurlar. Ayrıca bu gecede gelecekte yaşanacakların yazıldığına yani kaderin yazıldığına inanıldığı için gece boyunca dualarla birlikte güzel dilekler de bulunulur.12 İslam âlimleri Kuran'ı Kerim'de geçen “Ha, Mim, apaçık olan kitaba and olsun ki, biz O'nu mübarek bir gece indirdik. Doğrusu biz insanları uyarmaktayız. Katımızdan bir buyrukla her hikmetli işe o gecede hükmedilir. Doğrusu biz öteden beri peygamberler göndermekteyiz.”13 ayetinin bu geceyi işaret ettiği yönünden birleşmişlerdir.14 Berat Kandili diğer kandillerde olduğu gibi Müslümanlar tarafından Allah'a şükür ve dua ile Hz. Muhammed'e salât ve selam getirilerek geçirilen mübarek gece olarak kutlanmıştır.

Kadir Gecesi

Hicri takvime göre Ramazan ayının yirmi yedinci gecesi, Müslümanlar tarafından Kadir gecesi olarak kabul edilmektedir. Bu gecenin kutsal sayılmasının nedeni ise Kuran-ı Kerim'in bu gece indirildiğine inanılmasıdır. Kuran-ı Kerim'de bu geceden bahseden bir sûre bulunmaktadır ve bu gece “Bin aydan daha hayırlıdır.”15 tasviriyle açıklanmaktadır. Kadir suresinin son ayetinde “ O gece melekler, Rablerinin izniyle ilahi bir esin taşıyarak, bölük bölük inerler; (insanı) her türlü kötülükten emin kılar bu (gece) ta şafak vaktine kadar.”16 İfadeleriyle gecenin fazileti inanlara aktarılmaktadır. Müslümanlar bu geceyi dua ederek, namaz kılarak ve Hz. Muhammed'e salât ve selam getirerek kutlarlar.

Müslümanlar, Ramazan ve Kurban bayramlarından sonra kutsal saydıkları mübarek geceleri Allah'a ibadetle geçirerek affa uğramayı ve cennete ulaşmayı isterler. Bu gecelerin yanında bir ay boyunca oruç tuttukları Hicri takvime göre Ramazan ayı kutsal sayılır.18 Bu ay ve mübarek gecelerde zenginler tarafından fakirlere yardım edilir. Dul, yetim ve bakıma muhtaç yaşlı insanların ihtiyaçları karşılanır. Gece ve gündüz ibadetle meşgul olunur ve Allah'ın rızası kazanılmaya çalışılır.
Kandillerin İslam'daki yeri üzerine dönem dönem tartışmalar yapılmıştır. Kandil kutlamalarının biat olduğunu söyleyenler olmakla birlikte biat olmadığını belirten karşıt görüşler de bulunmaktadır. Bu tartışmaların konumuzun içeriğiyle ilgisi olmadığı için üzerinde durulmayacaktır. (KAYNAK: MEHMET IŞIK)

Haber Ara