Dolar

32,5099

Euro

34,9393

Altın

2.430,53

Bist

9.716,77

Korku, baskı ve sitem

7 Yıl Önce Güncellendi

2018-04-09 14:04:14

Korku, baskı ve sitem

Gazze Şeridi sakinleri, Filistin Toprak Günü olarak anılan 30 Mart'ta başlattığı Büyük Dönüş Yürüyüşü etkinliklerini sürdürüyor.

İsrail'in kuruluşu her yıl Filistinliler tarafından Büyük Felaket (En-Nekbe) Günü olarak anılıyor.

Etkinlikler, her hangi bir olağanüstü gelişme olmazsa, 15 Mayıs'a denk gelen o güne kadar -Allah'ın izniyle- devam edecek.

Sınırın birçok bölgesinde düzenlenen gösterilerin özellikle Cuma günleri yoğunluk kazandığı görülürken, işgal güçleri de barışçıl göstericilere, sağlık ekiplerine ve gazetecilere tüm dünyanın gözü önünde ateş açmaya devam ediyor.

Şu ana kadar 29 kişi şehit oldu ve yüzlerce kişi yaralandı.

İsrailli keskin nişancılar tarafından kasıtlı olarak hedef alınanlar arasında gazeteciler ve ilk yardım görevlileri de var.

Yüzyılın Anlaşması'nın hayata geçirilmesini ve 15 Mayıs'ta Trump'ın da katılımıyla ABD Büyükelçiliği'nin Tel Aviv'den Kudüs'e nakledilmesini bekleyen İsrail, gösterilerin tırmanarak kontrolden çıkmasından korkuyor.

Çünkü o güne kadar sınırda yapılacak gösterilerin tam İsrail'in kuruluş yıldönümünü kutladığı gün zirveye taşınması ve binlerce kişinin sınırı geçmesi planlanıyor.

İsrail böyle bir girişimi -şu an yaptığı gibi- yine katliamla bastırmakta tereddüt etmeyecektir.

Fakat onca şehide ve ölüm tehlikesine rağmen Filistinlilerin kadın, erkek, yaşlı, genç, çocuk hep birlikte sınıra koşması İsrailli liderlerin uykularını kaçırıyor.

Ölümden korkmayan insanları öldürerek durduramayacaklarını biliyorlar.

Ayrıca şehit sayısının her geçen gün daha da artmasının Batı Yaka'yı alevlendirme ve hatta tüm İslam dünyasında sokakları harekete geçirme ihtimali var.

İsrail için tam da işler yolunda gidiyorken her şey bir anda tersine dönebilir.

Bu nedenle de Mısır, Suudi Arabistan ve Ürdün gibi ülkelerden ne yapıp edip Büyük Dönüş Yürüyüşü'nü durdurmalarını istiyor.

Darbeci Abdülfettah Es-Sisi liderliğindeki Mısır, “havuç ve sopa” politikasıyla çoktan Hamas'a baskı yapmaya başladı bile.

Etkinliğe son verilirse Rafah Kapısı açılacak.

Bu arada, Hamas'a ve diğer gruplara Mısır'ın vaatlerine kanıp elde edilen tarihi fırsatın kaçırılmasına sebep olmamaları yönünde uyarılar yapılıyor.

Baskılara boyun eğip Büyük Dönüş Yürüyüşü'nü durdurmaları halinde 30 Mart'tan bu yana verilen şehitlerin ve akan kanın vebalinin peşlerini asla bırakmayacağı hatırlatılıyor.

Hamas ise dün yayınladığı bildiride etkinliği sona erdirme girişimlerinin başarılı olamayacağını açıkladı.

Büyük Dönüş Yürüyüşü, Filistin davasını ve Gazze'yi yeniden gündemin ilk sıralarına taşısa da İslam ülkelerinden beklenen tepki henüz gelmiş değil.

Bu nedenle Gazze Şeridi'nde bir tür hayal kırıklığı yaşanıyor.

Sitemler rejimlere değil.

Onlardan zaten herhangi bir beklenti yok.

“Bunca şehide rağmen neden Müslüman halklar hâlâ sokaklara çıkmadı?” diye soruyorlar.

Çünkü Gazze Şeridi sınırında, Filistin davasını tasfiye girişimine ve Kudüs'ü İsrail'e peşkeş çekme projesine karşı mücadele veriliyor.

Müslümanların ilk kıblesi savunuluyor.

ABD destekli Afgan ordusunun Kunduz vilayetinde hafızlık törenine düzenlediği hava saldırısında tamamı sivil ve çoğu hafız çocuk 100'den fazla Müslüman öldü.

Beşşar El-Esed rejiminin Doğu Guta'daki Duma kentine düzenlediği kimyasal saldırıda çoğu kadın ve çocuk 80'den fazla masum insan korkunç bir şekilde can verdi.

Gazze Şeridi sınırında işgal ordusu Filistinlileri katletmeye devam ediyor.

Evet; maalesef acılar çok ve hepsi birbirinden büyük.

Ama en acı verici olanı ümmetin sessizliği ve acizliği…

 

Haber Ara