Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Kaşıkçı’ya vefa

6 Yıl Önce Güncellendi

2018-11-12 08:26:11

Kaşıkçı’ya vefa

“Cemal Kaşıkçı Araştırma Merkezi” çok önemli görevi daha yerine getirmeli ve yüzyılın cinayetini her aşamasıyla belgelendirerek diktatör rejimlerin vahşiliğini, masum bir yazara ne yapıldığını gelecek nesillere göstermeli.

Suudi Arabistanlı yazar Cemal Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonlosluğu'nda öldürüldüğü kesinleşmiş ve Riyad tarafından da resmi olarak açıklanmıştı.

Fakat cesedinin nerede olduğu bilinmiyor, katillerin cesede ne yaptıklarını itiraf etmeleri ve cenaze töreni için cesedin bulunması bekleniyordu.

Kaşıkçı'nın cesedi ne yazık ki bulunamadı.

Cesedin akıbeti hakkında Riyad'dan gelen açıklamalar çelişkiliydi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil El-Cubeyr, Kaşıkçı'nın cesedinin yerel bir işbirlikçiye teslim edildiği öne sürdü.

Daha sonra bu iddia İstanbul'a gelen Suudi Arabistan Başsavcısı Suud El-Muceb tarafından yalanlandı.

Cenaze töreni için cesedin veya en azından bir parçasının bulunmasını bekleyenler, korkunç gerçeği İstanbul Başsavcılığı'nın açıklamasıyla öğrendi.

Ceset, katiller tarafından önce parçalanmış ve daha sonra asitle yok edilmişti.

Kaşıkçı'nın vasiyeti çok sevdiği Medine'deki Baki' Mezarlığı'na defnedilmekti.

Caniler onu bundan mahrum ettiler.

Daha da ötesi merhumun belirli bir mezarı dahi olmayacak.

Fakat ünlü yazarın hatırası yaşamaya devam edecek ve katillerin peşini bırakmayacak.

Cesedini asitle eritip yok edenler gerçekleri oyalama taktiğiyle unutturamayacaklar.

Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz, önümüzdeki Cuma günü tüm İslam dünyasında gıyabi cenaze namazı kılınması çağrısında bulundu.

Cengiz, Twitter'dan dün yaptığı açıklamada, “Bütün Müslümanları 16 Kasım'da Cuma namazından sonra, Mescid-i Nebevi de dâhil olmak üzere İslam âlemindeki tüm mescitlerde Cemal Kaşıkçı'nın ruhu için gıyabi cenaze namazı kılmaya davet ediyorum” dedi.

Suudi Arabistan Mescid-i Nebevi'de Kaşıkçı için gıyabi cenaze namazı kılınmasına izin verir mi?

Oğlunu saraya getirtip kameralar önünde başsağlığı diledikleri gibi, cinayetin Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'ın emriyle işlenmediği algısı için Mescid-i Nebevi'de gıyabi cenaze namazı kılınmasına da belki izin verebilirler.

Yine de bu oldukça düşük bir ihtimal.

Kaşıkçı için İstanbul'da düzenlenecek cenaze namazına imkânı olan herkes katılmalı.

Özellikle yazarlar, gazeteciler, basın ve düşünce özgürlüğüne inananlar orada olmalı.

Yazarı tanıyor olmanız veya fikirlerini paylaşmanız gerekmiyor.

İnsan olmanız ve böylesine bir vahşete karşı çıkmanız yeterli.

Cinayetin yanlarına kâr kalacağını ve olayın zamanla unutulup gideceğini düşünenlere Cuma günü güçlü bir mesaj verilmeli.

Benim bir önerim daha var.

İstanbul'da ünlü yazarın adına bir düşünce ve araştırma merkezi kurulmalı.

Söz konusu merkez tarafından yazarın görüşleri, bugüne kadar kaleme aldığı kitaplar ve makaleler, sosyal medya paylaşımları, televizyon programlarında yaptığı açıklamalar toplanmalı.

Kaşıkçı, Arap Baharı'nı yürekten destekleyen ve bölge halklarının zalim diktatörlerin tasallutundan kurtulması gerektiğini savunan, demokrasiye ve insan haklarına inanan bir isimdi.

Kurulacak merkez onun inandığı bu değerlere hizmet ve Arap halklarının gelişimi için konferanslar ve paneller düzenlemeli.

“Cemal Kaşıkçı Araştırma Merkezi” çok önemli görevi daha yerine getirmeli ve yüzyılın cinayetini her aşamasıyla belgelendirerek diktatör rejimlerin vahşiliğini, masum bir yazara ne yapıldığını gelecek nesillere göstermeli.

Katiller, Kaşıkçı'nın cesedini asitle eritmiş olabilirler.

Fakat fikirler asitle yok edilemez.

Kaşıkçı'nın hatırası ve cinayetle ilgili gerçekler birkaç televizyon ve gazete haberine konu olduktan sonra unutulup gitmemeli.

Bu görev de herkesten önce ünlü yazarın ailesine, arkadaşlarına ve sevenlerine düşüyor. 

Haber Ara