Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Irkçılığın yeni adı: Erdoğan düşmanlığı

7 Yıl Önce Güncellendi

2017-08-30 12:49:25

Irkçılığın yeni adı: Erdoğan düşmanlığı

Modern zamanlarda ırkçılık farklı yapılıyor. Adrese teslim propaganda araçları pek kullanılmıyor. Eskiden Naziler dazlak ve çirkin yaratıklardı. Şimdi aramızda geziniyorlar. Takım elbiseli, kravatlı veya spor giyim tarzlı. Batı dünyası 90'lı yıllarda sosyalist Saddam Hüseyin üzerinden küresel İslam düşmanlığının yeni temellerini attı. Aynı merkezler 80'li yıllarda işgalci komunist Ruslara karşı Afgan mücahidlerini destekleyerek dünya kamuoyuna Rambo tiplemesi üzerinden barışsever ve soft müslüman resmi çizmişti. Her ikisinde de niyet aynıydı. Müslüman dünyasını abluka altına almak, doğal kaynaklarını sömürmek. Gelinen 20 yıllık süreçte Afganistan, Irak, Suriye'de üç milyondan fazla sivil öldürüldü. Milyonlarla ifade edilen büyük kitleler yurtlarını terketmek zorunda bırakıldı.

SOSYAL DEMOKRATLAR IRKÇILIĞI TETİKLİYOR

Batı Avrupa en büyük felaketini ırkçılık üzerinden yaşadı. Bu kıtada 65 yıl önce birbirini boğazlayan komşu ülkeler vardı. Almanya-Fransa, Almanya-Polanya gibi. Kendi azınlıklarına ve vatandaşlarına karşı yürüttükleri dışlama ve yok etme politikaları sonucunda bir ülke nüfusuna denk gelen toplulukların yaşamını kıyılmıştı. Ne hikmetse aynı dışlama ve ayrıştırma yine aynı kıtada bugün de farklı şekillerde sürüyor. Avrupa Birliği' nin motoru konumundaki Almanya'da yıldızı 80'li yıllarda parlayan NPD, Republikaner adlı partiler vardı. Bu partilerin seçmen kitlesi genelde tipik Nazi görünümlü insanlardı.  Bu tür partiler ana akım medya tarafından sürekli dışlanırdı. Oy potansiyeli ülke genelinde yüzde beşlik barajı aşmaya yetmezdi. 

Diğer partiler de bunlara karşı durduğunu göstererek topluma nasıl barışsever olduklarını anlatmaya çalışırdı. O küçük partiler oldukları yerde halen duruyor. Hatta oylarında azalma var. Bazı eyaletlerde seçimlere bile girmiyorlar. Neden? Almanya ırkçı gömleğini tam olarak çıkartıyor muydu? Maalesef hayır. Tüm büyük partiler farklı şekillerde aynı söyleme büründükleri için ırkçı oyları onlar da devşiriyorlar. Tuhaf ama gerçek. Kurumsal ırkçılığın ve bunun orta sınıfta karşılık bulmasının temellerini CHP'nin kardeş partisi olan Almanya Sosyal Demokrat Partisi SPD attı. Eski başbakanlardan Helmut Schmidt, "Türkleri Almanya'ya getirmek hataydı" tarzı bir şeyler mırıldandı . Sonrasında ise yüksek perdeden SPD üyesi ve Berlin Ekonomi Eski Bakanı Thilo Sarrazin bestseller kitabıyla bunu taçlandırdı. Müslümanların cahil ve eğitimsiz olduğundan dem vurdu. Ancak başörtülü çocuk peydahlarlar tarzında ırkçı söylemlerde bulundu. 

Almanya'da yeni ırkçılığın temelleri böylece atılmış oldu. Tüm toplum rahatça müslüman düşmanlığı yapabilirdi. Hedef müslümanları asimile etmek, değerlerinden koparmaktı. Bunun bir temel dayanağı olması gerekiyordu. O da kısa zamanda bulundu.

IRKÇILIĞIN YENİ ADI

Erdoğan düşmanlığı. Hedef Erdoğan'ı Türkiye ve Almanya'da diskredite etmekti.  Belli kavramlar ve kişiler üzerinden bir topluluğun terörize edilmesi gerekiyordu. Bunun için neler yapılmadı ki? Neler söylenmedi ki?
Diktatör benzetmesi, okul kitaplarında köpek olarak karikatürize edilmesi, hakkında ağıza alınmayacak küfürlerle resmi televizyon kanallarında gösterime sunulan programlar. Böylece ırkçılığa yeni bir kılıf bulunmuştu: Anti Erdoğancılık.

Erdoğan düşmanlığı tüm partilerin hoşuna gitmişti. Türk ve müslüman düşmanlığını her zaman açık ve net olarak yapamıyorlardı. Erdoğan'ı sevenler ülkeyi terketsin diyorlar. Bu koroya Liberaller, Yeşiller, Sosyal ve Hristiyan Demokratlar hep bir ağızdan eşlik ediyorlar. İstemediğin bir kişiye Erdoğan'ı sevip sevmediğini sor, aldığın cevaba göre ırkçılık selektörlerini yak. Hristiyan Demokrat Parti CDU'ya Erdoğan'ı sevenler partimizden atılsın şeklinde öneri veren Timur Husein şu anda aynı partinin federal meclis milletvekili adayı. Avrupa yine benzeri düşmanlıklar ve karalama kampanyası üzerinden kendi sonunu hazırlıyor. Tarihten ders almak olsaydı 1918 biten birinci dünya savaşından 30 yıl sonra aynı kıtada ikinci bir savaş çıkmazdı.

 

Haber Ara