Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Iraklı aktivistlerden suçlama: İran yanlısı gruplar, gösterileri bitirmeye çalışıyor

Iraklı aktivistler, iktidardaki İran yanlısı parti ve grupları, casusları engelleme bahanesiyle gösterilerin merkezi olan başkent Bağdat’taki Tahrir Meydanı’nda kontrolü ele geçirme ve gösterileri bitirmeye çalışmakla suçladı.

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-12-06 10:34:08

Iraklı aktivistlerden suçlama: İran yanlısı gruplar, gösterileri bitirmeye çalışıyor

Iraklı aktivistler, iktidardaki İran yanlısı parti ve grupları, casusları engelleme bahanesiyle gösterilerin merkezi olan başkent Bağdat'taki Tahrir Meydanı'nda kontrolü ele geçirme ve gösterileri bitirmeye çalışmakla suçladı.

Göstericiler, söz konusu grupların, barışçıl gösterilere gölge düşürmeye çalıştığını belirtti.

Iraklı Şiilerin en üst dini mercii Ali es-Sistani'nin posterini taşıyan, İsrail ve ABD karşıtı sloganlar atan binlerce gösterici, dün sabah Bağdat'taki Filistin Caddesi'nde bulunan El Nahil alışveriş merkezinin önünden Tahrir Meydanı'na doğru yürüdü. Göstericilerin yürüyüş sırasında İran'a yakınlığıyla bilinen Haşdi Şabi bayrakları ve savaşçılarının posterlerinin taşıması dikkat çekti. Aynı şekilde göstericilerin, daha önce protestolarda özel ve kamu mallarına zarar verenlere işaretle, ‘casusların' hedef alındığı pankartlar taşıdığı görüldü.

Aktivistlerin aktardığı bilgilere göre ‘Haşdi Şabi göstericileri'nin Tahrir Meydanı'na ulaşmasının ardından bir gösterici bıçaklandı. Göstericilerin, yaklaşık bir saat meydanda kaldıktan sonra dağıldıkları belirtildi.

Iraklı aktivist İmad el-Hafaci, Facebook hesabından yaptığı paylaşımda, “Dini mercinin posterini kaldırarak, ona destek verdiğini iddia edeceksin sonra da bıçağını Tahrir Meydanı'ndaki göstericiye karşı kullanacaksın… Sen eşkıyasın, Sistani'nin destekçisi değil” diye yazdı.

30 yaşındaki Temim ise, “Buraya, protestolara son vermek için geldiler” ifadesini kullandı.

Şarku'l Avsat'a konuşan Settar el-Kinani adlı gösterici, “Siyasi parti ve gruplara bağlı kişilerin meydanı karıştırma niyeti olduğu yönündeki haberlerin üzerine binlerce gösterici Tahrir Meydanı'na akın etti.

Protestolara katılanların çoğu Hadi el-Amiri ve (Ulusal Güvenlik Danışmanı) Falih el-Feyyad'ın Bedir Örgütü'ne mensup kişilere benziyordu. Birçoğu Diyala kenti, Raşidiyye ve yakın bölgelerinden buraya gelmişti” dedi.

İki taraf arasında herhangi bir olay yaşanmadığı belirtildi.

Lübnan merkezli Carnegie Ortadoğu Merkezi'nden Haris Hasan, meydandaki gelişmenin gerginliğin daha da tırmanmasına sebep olabileceğini söyledi.

Hasan, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Bu bir rekabetin başlangıcı veya meydanlarda çatışma çıkarma mücadelesi olabilir” ifadelerini kullandı.

London School of Economics Ortadoğu Merkezi Direktörü Toby Dodge, Tahrir Meydanı'ndaki gelişmenin ‘toplanma için yeni bir taktik veya göstericilere sunulan meydanın kapatılması' olabileceğini belirtti.

Öte yandan Bağdat'ta aktivist bir genç kızın vahşice katledildiği bildirildi.

AFP'nin haberine göre 19 yaşındaki Zehra'nın cansız bedeni evinin önüne bırakıldı.

Zehra'nın babası Ali Selman, AFP'ye yaptığı açıklamada, “Tahrir Meydanı'nda göstericilere yiyecek içecek dağıtıyorduk. Hiçbir tehdit almadık. Sadece bazı insanlar fotoğraflarımızı çekti. Doktor raporu, Zehra'nın elektrik şokuna maruz kaldığını gösteriyor” diye konuştu.

Güneydeki Nasıriye kentinde ise protestolarda hayatını kaybedenlerin yakınları ve aşiretler, dün, şiddete son verilmesi talebiyle meydanda göstericilere destek verdi. Nasıriye'de geçtiğimiz hafta yaşanan şiddet olaylarında sadece birkaç saat içinde 20 gösterici hayatını kaybetmişti. Aşiret liderlerinin müdahalesiyle kentteki gerginlik nispeten dinmişti.

Divaniye'de sabah akşam göstericilerle dolan meydanlarda, güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanımı sonucu hayatını kaybedenler için adalet sloganları atılıyor. Divaniye'deki vatandaşlar, protestoları bastıran subay ve askerler hakkında ‘kasıtlı öldürme' suçlamasıyla dava açtı.

Ekim başında hayatını kaybeden göstericilerden birinin kardeşi olan Esad Mellak, “Devlet sevdiklerimizi öldürdükten sonra açıkça inkâr ediyor. Elimizde video ve tanıklar var. Subay ve polisler en ağır cezaları almalı” diye konuştu.

Haber Ara