Abdulrahman (33) ve ailesi Sana'da evlerinde otururlarken dışarıdan yüksek bir patlama sesinin geldiğini ve dışarı çıktıklarında; hemen yanlarındaki binanın hava saldırısı ile vurulduğunu görür. “Böyle bir şeyin evimize çok yakın olmasını asla beklemiyorduk. En küçük oğlum hâlâ bir köşeye gidip üzerimizde uçakların gezindiğini söylüyor. Muhannad (10), ailesiyle 8 ay önce memleketi Taizz'den kaçmaya zorlanmadan önce kolera hastalığına yakalandı. Muhannad''Mide ağrısından dolayı hareket bile edemeiğini söyledi'. Annesi Fahria, hastalıktan öleceğini düşünüyorduk' dedi 28 yaşındaki Yusuf, ailesinin sekiz üyesini Haziran ayında Amran şehrinde bir hava saldırısı sırasında kaybetti.Ölen akrabaları 13 yaşın altındaki kuzenleriydi. En küçüğü sekiz aylık bir bebekti. Çatışan gruplar birbirlerinden çok sivilleri hedef alıyor dedi. Burada yaşayan aileler, duş ve tuvalet gibi temel ihtiyaçların karşılandığı yerlerden yoksunlar. Abdullah, eski işyerinin molozları önünde duruyor. 'Bu çimento fabrikası hayatımın bir parçasıydı. 35 yıl boyunca burada çalıştım . Fabrika, Amran şehrinde 1.500 kişiye iş imkânı sağlıyordu. Ancak, tesis 2016 yılında hava saldırılarıyla yerlebir edildi. Abdullah'ın 15 iş arkadaşıda bu fabrikada, saldırılar sınucunda hayatını kaybetti. Bir grup kız çocuğu, Amran şehrinde bulunan okullarının molozlarında oturuyor. Okul, 2017'de hava saldırısıyla vurulmadan sadece bir yıl önce açılmıştı. Sonuç olarak, iki bin çocuk eğitimsiz kaldı. 5 yaşındaki Hassan ve 3 aylık kız kardeşi Ratif'in son aylarda şiddetin arttığı Hodeidah'taki evlerini terk etmek zorunda kaldı. Yarım milyon insan bölgeyi yalnızca Haziran ve Ağustos ayları arasında terk etti. 8 yaşındaki Abdullah ve 2 yaşındaki kardeşi Hüseyin, sığındıkları yer olan Sana'da, yaşadıkları yerlerden göç etmiş insanların bulunduğu bir kampa sığındılar. Abdullah, “Günlerimi su için plastik bidonları toplamakla geçiyor. Her sabah onları toplayıp satmaya çalışıyorum'dedi 39 yaşındaki Ahmed ve 6 yaşındaki oğlu Ali, Taizz'den Sana'ya ailesinin geri kalanıyla birlikte kaçmak zorunda kaldılar. Ahmed bir çiftçiydi geçiminide sebze satarak sağlıyordu. Ahmed, “Çocuklarımın okula gitmesini, beslenmesini ve sağlıklı olmasını istiyorum” diyor.