Dolar

32,5873

Euro

34,7497

Altın

2.418,28

Bist

9.645,02

Dünyayı cehenneme çeviren vahşî Leviathan düzeni bizden korksun!

6 Yıl Önce Güncellendi

2018-08-26 09:06:21

Dünyayı cehenneme çeviren vahşî Leviathan düzeni bizden korksun!

Dünya ekonomisine entegre olmazsanız, bu dünyada tutunamazsınız!

Böyle diyor, çağımızın papazları parababaları!

Küreselleşmeyle birlikte bütün sınırlar ortadan kalktığı için, dünyanın bütün ülkeleri, birbirlerine bağımlı hâlde geldi. Sadece belli güçler ya da bölgeler değil, evet, ülkeler de birbirlerine bağımlı artık.

Madalyonun görünen yüzü böyle.

DÜNYA EKONOMİSİ: VAHŞÎ YENİ LEVIATHAN DÜZENİ

Madalyonun diğer yüzündeki manzara hiç de iç açıcı değil.

Dünya ekonomisine entegre olmak demek, kapitalizmin kölesi olmayı tartışmasız kabullenmek demek.

Sadece belli güçlerin ya da bölgelerin değil, aynı zamanda ülkelerin de birbirlerine bağımlı olmaları, dünyada cârî ekonomik sistemin dışına çıkamamaları, mevcut ekonomik sistemin dışına çıkmaya kalkıştıklarında ise, bu dünyada tutunamamaları anlamına geliyor.

Tek tip bir ekonomik model, bütün dünyada hükümferma! Bütün ekonomik ilişkiler de, ekonomik faaliyetler de, kapitalist ekonomik model çerçevesinde kodlanmış durumda.

Bütün dünya ekonomik olarak senkronize edildi: Sistemi kuranlar, kodlayanlar ve çalıştıranlar, sisteme uyum sağlayamayan aktörleri, sistemin uyumunu bozan ülkeleri kolaylıkla sistemden atabiliyorlar; yani çökertebiliyorlar!

Görüldüğü üzere, tam bir orman kanunu hükmünü icra ediyor: Sistemin ağababaları, hem gücün ve güç üreten yüksek teknolojinin kutsanmasına dayalı, güçlü olanın borusunu öttürdüğü sistemi tam bir Leviathan mantığıyla dünyaya vahşî bir yaratık gibi çeki düzen veriyorlar!

Bu sistemin; hak, hukuk, adalet kavramlarını ve uygulamalarını belki de tarihte ilk defa, üstelik de küre ölçeğinde hem rafa kaldırdığını hem de anlamsızlaştırdığını görüyoruz.

Devletlerden, hatta bağımsız devletlerden sözetmek sadece hamhayalden ibaret, Vahşî Canavar'ı andıran bu Yeni Leviathan sistemde.

Kapitalizmin şuh fahişesi rolü oynayan liberalizm, sistemin teorik meşrûlaştırma aracı işi ve işlevi görüyor!

Serbest pazar ekonomisinden, özgür mülkiyet hakkından, ulusal devlet düzleminde özgür karar alma ve karar verme mekanizmalarının yürürlükte olduğundan dem vuruyor liberalizm!

Tam bir gözbayama, üstelik de ayartarak köleleştirme işi liberalizmin yaptığı!

Dünya ekonomisine, devletler bağımsız olarak kendi özgür irade ve seçimleriyle katılmıyor! Devletlerin ekonomik bağımsızlığından aslâ sözedilemez cârî vahşî Yeni Leviathan düzeninde!

Dünya ekonomisi, paraya-ve-güce-tapan bir avuç ruhsuz Leviathan yaratığının kurdukları bir kapan aslında.

DEVLETLER, KAPANA KISTIRILMIŞ FARELERİ ANDIRIYOR!

Dünyanın sözümona bağımsız devletleri bu kapana kıstırılan fareleri andırıyor!

Küçük bir şebeke, dünya ekonomisini kontrol ediyor.

Bu küresel şebekenin, sözümona bağımsız ulus-devletlerde ayakları var: Ulus-devletlerin ekonomisine çeki düzen veren sermaye çevreleri, sistemi yönlendiren Vahşî Leviathanların kulu-kölesi sadece. Bunların ülkesi yok, ilkesi yok, ülküsü hiç yok. Sadece merkezdeki Leviathanların çıkarlarını pekiştirmek, yaygınlaştırmak ve meşrulaştırmak gibi bir işlev görüyorlar!

O yüzden bir ülkede bir ekonomik kriz yaşandığında, ülkeyi ilk terkedenler, merkezdeki Vahşî Leviathanların köleleri, sermaye çevreleri oluyor elbette!

Bu sistemin liberalliğinden, hak, hukuk ve adalet kaygıları ile hareket ettiğinden sözedenler ahmaklar olabilir sadece.

Koskoca Çin'i bile kapanına kıstırdı sistem ve sistemin sahibi vahşî Leviathanlar, Çin'i parmaklarında oynatıyorlar!

Bu vahşî sistemin geleceğini kestirebilmek hiç de zor değil: Büyük ölçekli çatışmalar, savaşlar ve hatta katliamlar!

Bu Yeni Leviathan sistemin dünyayı beklenmedik barbarlıkların, felâketlerin eşiğine sürükleyeceğini, sürüklemekte olduğunu hepimizi ürpererek seyrediyoruz sadece...

VAHŞÎ KAPİTALİST LEVIATHAN DÜZENİ BİZDEN KORKSUN!

Bu sisteme “dur!” demek imkânsız mı, peki?

Elbette ki, imkânsız değil; ama zor tabiî: Dedim ya, bütün dünyayı kapana kıstırmış durumdalar.

Bu vahşî sistem, bir Frankenstein gibi, kendi kendini yok edecek aslında. Ama bu arada dünya da cehenneme dönmüş olacak.

Tam bu noktada bu sistemin dışında bir ekonomik sistem geliştirebilmesi gerekiyor insanlığın.

Böyle bir şeyi, sadece biz yapabiliriz.

Ama öyle kolay değil bu iş.

Önce belli bir güce ulaşmaktan başka seçenek görünmüyor. Her alanda bölgesel işbirliği projeleri, bunun tek görünür emin yolu.

Bu arada, ülke içinde kayıtdışı ekonominin güçlendirilmesi gerekiyor. Bu ülkede, bu meseleye kafa patlatan sadece rahmetli Özal oldu!

Kayıtdışı ekonomi, dünya ekonomisini senkronize etme, dolayısıyla bir ülkenin ekonomisini istenildiği an çökertebilme imkânlarının sistemin ağabalarının elinden alınmasına bir katkı sunabilir. sağlayabilir.

Bu mesele çok hayatî bir meseledir; kapana kıstırılmaktan bir çıkış yolu olarak bu meselenin üzerine üzerine gidilmesi, bu ülkenin istiklal ve istikbal sorunudur.

Şimdilik bu kadar söylemiş olayım kayıtdışı ekonomi meselesinde.

Kapitalist ekonominin toplum olarak bizi mankurtlaştırmasını önleyecek Batı toplumlarında olmayan çok güçlü değerlerimiz, dinamiklerimiz var. Kanatkârlık, paylaşmak, ferağat, diğergâmlık gibi... Bu değerlerin hayata ve harekete geçirilmesi, toplumun Müslümanlaşmadaki sahiciliği, ihlası ve samimiyetiyle doğru orantılıdır.

İşte burada, sahici, samimi İslâmî cemaatlerin, dalga-kıran rolü oynayacak kadar kilit bir işlev görebileceğini görebiliyor muyuz acaba?

Ve cemaatlere, tarikatlere saldırılmasının gerisinde yatan görünmeyen asıl nedenlerden birinin de burada gizli olduğunun ne kadar farkındayız, peki?

Haber Ara