Dolar

32,3209

Euro

35,0742

Altın

2.308,36

Bist

9.079,97

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT canlı yayınında

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan: (6) - '(Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun) Orada Pompeo ile bir görüşmesi oldu ve bu görüşmeyle birlikte de Münbiç'te yol haritası belirlendi. Yani bu, kısa kesiyorum, 90 günlük bir yol haritası. Bu yol haritasıyla da oradan PYD, YPG, orayı tamamen boşaltacaklar ve oraya da oranın yüzde 90-95'i Arap'tır, sakinleri gelip oraya y

6 Yıl Önce Güncellendi

2018-06-23 02:03:38

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT canlı yayınında
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Amerika ziyaretine ilişkin, "Orada Pompeo ile bir görüşmesi oldu ve bu görüşmeyle birlikte de Münbiç'te yol haritası belirlendi. Yani bu, kısa kesiyorum, 90 günlük bir yol haritası. Bu yol haritasıyla da oradan PYD, YPG, orayı tamamen boşaltacaklar ve oraya da oranın yüzde 90-95'i Arap'tır, sakinleri gelip oraya yerleşecekler. Onların da oraya yerleşmesiyle bu 200 bin sayısı çok daha artacaktır diye düşünüyorum." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT1, TRT Haber, TRT World ortak canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"Fırat Kalkanı, Zeytindalı Harekatları ve Kandil Operasyonu Türkiye'ye ne kazandırdı?" sorusu üzerine Erdoğan, "Kendi göbek bağımızı kendimiz keseriz." ifadesini çok kullandığına işaret ederek, Fırat Kalkanı Harekatı ve Zeytindalı Harekatı'nın bunun en somut örnekleri olduğunu vurguladı.

Erdoğan, Obama döneminde "Zeytinlik" operasyonu diye Fırat Kalkanı Harekatı'nın öncesi operasyon yapacaklarını fakat aldatıldıklarını belirterek, "O Zeytinlik Operasyonu'nu yapmış olsaydık belki de Fırat Kalkanı'na hiç gerek kalmayacaktı. Münbiç'i de bu Zeytinlik Operasyonu içerisinde halledecektik ama bu verilen sözler yerine gelmedi. Gelmeyince tabii Trump yönetimi iş başına geldi. Onunla da bunları konuştuk ve orada da aynı şeyleri söyledim ikili görüşmemizde. Dedim ki 'Siz yanınıza PYD'yi, YPG'yi alıyorsunuz, bunlar terör örgütüdür ve bunlar PKK'nın yan kollarıdır. Yapmayın, gelin bunu biz beraber yapalım.' Dediler ki 'Benim generallerim bana bu konuda Türkiye'nin silahlı kuvvetleriyle silahlı güçleriyle bu iş olmaz, Özgür Suriye Ordusu'yla bu iş olmaz.' diyorlar. Dedim ki 'Bakın biz buraya iki tugay tahsis ederiz. Özgür Suriye Ordusu, bu işte o da rol alacak ve biz beraberce bu işi başarırız. Baktım ki heyetlerarası toplantıya geçtik, orada da bunlar aynı şeyde direniyorlar. Aynı şeyde direndiklerini görünce artık bize ne düşerdi... Dedim 'Kusura bakmayın, siz yolunuza, biz yolumuza.' Biz o toplantıdan sonra kararımızı verdik ve Fırat Kalkanı Harekatı'nı başlattık." diye konuştu.

Fırat Kalkanı Harekatı'yla da onların aslında ne kadar yanıldıklarını gördüklerini aktaran Erdoğan, harekatta 3 bin civarında DEAŞ'lıyı derdest ettiklerini ve Türkiye'nin bunu Özgür Suriye Ordusu'yla birlikte yaptığını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özgür Suriye Ordusu'nun bu noktadaki hakkını kendilerine takdim etmek gerektiğinin altını çizerek, "Onlar şehadete çok farklı bir inanışları vardı ve bizim askerimize de güvenleri ciddi manada çok çok iyiydi. Onların lider kadrolarını ağırladım, onlarla görüşmelerim oldu. Lider kadrolarının bize olan sadakatlerini de gördüm. Hele hele bunların içerisinde bir tanesi vardı ki bu çok enteresan, tabii her taraftan delik deşik olmuş ve midesini komple almışlar. Bana onu bizzat 'Ya bir göreyim' dedim, onu gösterdiler. O haliyle hala savaşıyor ve onun öldürülmesi için de özel yüklü bir prim vermişler ama hiç yılmıyor, yine o yola devam. Böyle insanlar var o Özgür Suriye Ordusu'nun içinde." ifadelerini kullandı.

- "12 gözlem kulesiyle Afrin şu anda kontrol altında"

Bu çalışmaların akabinde Rusya'yla münasebetlerini iyi götürdüklerinine işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü koalisyon güçleriyle şey yapamayınca 'biz en azından Fırat'ın batısındaki çalışmalarımızı çok daha verimli bir şekilde götürelim.' dedik. Fırat'ın batısından benim Sayın Putin'le olan gerçekten özel ilişkilerim, bunun yanında istihbaratın, Dışişleri Bakanımın, Dışişleri Bakanıyla olan münasebetleri ve yoğun ilişkilerimiz, bunların hepsi önce Soçi çalışması, ardından Ankara ama burada tabii hepsi Astana Zirvesi çerçevesinde yürütüldü. Buna sadık kalmak suretiyle bu çalışmaları sürdürdük. Tabii daha sonra hangi sürece girdik? Zeytindalı Operasyonu'na girdik. Zeytindalı Operasyonu'nda da bizim bütün çalışmamız gerçekten Rusya'yla beraber oldu. Rusya'yla beraber bunu yaparken de bu çalışmalarda en ufak bir karşılıklı, bu tür şeylerde sıkıntılar olmaz değil ama başarılı gitti. Bu başarıdır ki şu an itibarıyla Zeytindalı Operasyonu'nda 4 bin 600'ü aşkın terör örgütü mensuplarını biz etkisiz hale getirdik. Hala devam ediyor ve burada artık PYD veya YPG kim olursa olsun ama bizim orada 12 gözlem kulesi var. Şu anda bunların hepsi bizim kontrolümüzde ve bu 12 gözlem kulesiyle Afrin şu anda kontrol altında, bu önemli bir adım.

Tabii şimdi bir de ne var? İdlib var. İdlib noktasında da aynı şekilde yine Rusya'yla hatta hatta İran'la ama merkezi yönetimle de münasebetleri kimler yürütüyor? Onunla da merkezi yönetimle de bütün münasebetleri Rusya tarafı yürütüyor ve bizim tabii onların bunu yürütmesi ve Tel Rıfat'taki bazı gelişmelerin neler getirip götüreceği konusu, bir de tabii oralardan oraya doğru, yani Cerablus, El-Bab o tarafa doğru bazı yönelmeler var. Bunları da tabii yönetiyoruz ama bizi sevindiren şey şu; şu anda Cerablus ve Afrin'e yaklaşık 200 bin civarında bir geri dönüş oldu. Bunun daha da artacağını şu anda bekliyoruz. Bu da olacak. Bunların olması bizi tabii ciddi manada rahatlatacak."

- "Münbiç'teki yol haritasıyla PYD, YPG orayı tamamen boşaltacak"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ayın 4'ünde Amerika'ya gittiğini hatırlatan Erdoğan, "Orada Pompeo ile bir görüşmesi oldu ve bu görüşmeyle birlikte de Münbiç'te yol haritası belirlendi. Yani bu, kısa kesiyorum, 90 günlük bir yol haritası. Bu yol haritasıyla da oradan PYD, YPG, orayı tamamen boşaltacaklar ve oraya da oranın yüzde 90-95'i Arap'tır, sakinleri gelip oraya yerleşecekler. Onların da oraya yerleşmesiyle bu 200 bin sayısı çok daha artacaktır diye düşünüyorum. Bu tabii başka yerlerde de benzer durumlar söz konusu. Bunun için Pompeo ile olan münasebetler Sayın Çavuşoğlu'nun gayet sağlıklı bir şekilde devam ediyor. Temenni ederim ki bu sağlıklı gidiş, bölgeyi çok daha rahatlatacaktır. Kuzeyde de gelişmeler çok daha ideal noktaya gelecektir." değerlendirmesinde bulundu.

"24 Haziran'dan sonra Türk-Amerikan ilişkilerinde ne tür bir farklılaşma bekliyorsunuz, bir iyileşme bekliyor musunuz, Türkiye'nin sahadaki varlığı bu ilişkilere nasıl yansıyacak?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şunu çok açık net söyleyebilirim. Yani bunu hem bir özgüven olarak söylüyorum hem de siyasetteki tecrübem... Yani şu anda BM Genel Kurulu'nda en deneyimli iki siyasal lider vardır, başka hatırlamıyorum belki olabilir de. Bir Putin, bir de ben. Çünkü başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı sürecimizi şöyle art arda koyduğumuz zaman yani 15-16 yıllık bir sürecimiz var. Putin'in hakeza öyle. Şimdi bu süreç içerisinde yaptıklarımız yapacaklarımız var. Amerika'nın da bu attığımız adımlardaki duruşumuz, onlara bir mesaj veriyor. Bunda pek böyle eğilip bükülen takım değil. Öyleyse hakkı neyse hakkını ister. Biz hakkımızın dışında bir şey istemiyoruz. Dolayısıyla da mesela koalisyon güçleriyle ilgili şeyler, ortada bir Fransa var, Almanya var, İngiltere var. Fransa, Almanya, İngiltere, bunlar Türkiye'nin burada haklılığını görmeleri lazım ve bunu da teslim etmeleri etmeleri lazım. Eğer bunu teslim etmeyecek olurlarsa biz eğilip bükülmeyiz. Burada bizim duruşumuz bir defa hakkımızın gereğidir. Çünkü buradan tehdit yiyen kimdir, Türkiye'dir.

Yani ben Sayın Macron 'Ne zaman çıkacaksınız? Fazla gecikmeyin.' gibi bazı lafları oldu da kendisine dedim ki 'Sayın Macron, siz Cezayir'de ne kadar kaldınız, Ruanda'da ne kadar kaldınız. Bunların şöyle takvimini bir önünüze getirin. Ondan sonra bizimkileri konuşuruz. Biz orada işimiz bitene kadar kalacağız. Kaldı ki, biz orada katliama gitmedik ama siz Cezayir'de katliama gittiniz, Ruanda'da katliama gittiniz, biz bunları yapmıyoruz. Biz sadece terör örgütleriyle uğraşıyoruz.' Bu terör örgütleri Suriye'nin kuzeyinde ne yapmak istediler, bir koridor oluşturmak istediler. Bu koridorla da Türkiye'yi kuşatma altına almak istediler. Bu örgüt bir terör örgütüdür. Bunların Kürtlerle mürtlerle alakası yok. Bir de Batılılar, Kürtler, Kürtler diye yaklaşıyor, ne alakası var. Terör koridoru, ısrarla bunu söylüyorum, 'bunu karıştırmayın' diyorum. Biz bu teröristlere orayı ne yapmayacağız, bırakmayacağız. Şimdi bu yaptığımız operasyonlarla ne yaptık, bir defa o terör koridorunu ortadan kaldırdık. Buna bu şekilde kararlılıkla devam edeceğiz. Buna da asla prim vermeyiz."

(Sürecek)


Haber Ara