TIMETURK | ÇEVİRİ HABER
Yeni Zelanda'da iki camiye saldıran Brenton Tarrant, 50 kişiyi öldürmek ve 39 kişiyi öldürmeye kastetmekten suçlanıyor. Yüksek mahkeme hakimi Cameron Mander'in emriyle 28 yaşındaki Avustralyalı, iki sağlık uzmanı tarafından “mahkemeye çıkmaya uygun mu yoksa deli mi” olduğunun anlaşılması için akıl sağlığı testinden geçirilecek.
BAĞLANTI YOLUNDAN GETİRİLDİ
İlk duruşmada Tarrant Auckland'dan yüksek güvenlikli bir hapishanede tutulduğu tecrit hapsinden bağlantı yoluyla mahkemeye katıldı.
HAREKETSİZ BEKLEDİ, SAVUNMA YAPMADI
Beyaz ırkçısı olduğunu itiraf eden şüphelinin duruşma boyunca hareketsiz oturduğu gözlendi. Savunma yapmasına gerek duyulmadı.
Katliam kurbanlarının yakınları mahkemedeydi ve suçluyla ilk kez karşılaştılar. Mahkeme dışında Yeni Zelanda Radyosu'na konuşan ve 71 yaşındaki babası ölen Yama Nabi, “Sadece ne demek zorunda olduğunu görmek istedim, nasıl bir hissiyat içinde, duygusal durumu, tepkisi nedir, iyi veya kötü görmek istedim” dedi.
Tarrant 14 Haziran'daki duruşmaya kadar hapiste tutulacak.
MANİFESTO YAYINLAMIŞTI
Saldırırla öncesinde Tarrant, 74 sayfalık bir manifestoyu sosyal medyadan yayınlayarak kendini ismiyle tanımlamış ve beyaz ırkçısı olarak tanıtmıştı. Avrupa'da Müslümanlar tarafından işlenen saldırıların öcünü almak istediğini dile getirdi.
15 Mart'ta Al Noor camisinde Cuma namazı sırasında yaptığı katliamı canlı olarak yayınlamış ve ardından katliama devam etmek için Linwood camisine geçmişti.
Katliamın ertesi günü mahkemeye ilk defa çıkarılan Tarrant, önlem olarak bir cinayetten sorumlu tutuldu. Ancak suçlama daha sonra ölen 50 ve yaralanan 39 kişi adına açıldı.
Tarrant, mahkeme tarafından kendisine atanan avukatı kovduğunda kendini temsilen herhangi bir mahkemeyi propaganda alanı olarak kullanacağı endişesi yaratmıştı.
Bununla birlikte Auckland'dan iki avukat, Shane Tait ve Jonathan Hudson onun adına mahkemede bulundular.
