Yörük, düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yörük, Türkiye'nin operasyonu düzenlemesindeki hakları ve amaçlarına dikkati çekerek, Türkiye'nin Suriye'de teröristlere karşı mücadeleye katkıda bulunduğunu vurguladı.
Harekatın, Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) terörle mücadeleye yönelik ilgili kararları ve BM Sözleşmesi'nin 51'inci maddesinde yer alan "meşru müdafaa hakkı" çerçevesinde gerçekleştirildiğinin altını çizen Yörük, şöyle devam etti:
"Türkiye, bölgede ve dünyada teröre karşı mücadeleye devam edecektir. Sınırımızda terör koridoru oluşturulmasına izin vermeyeceğiz. Bu harekat, teröre karşı yapılan bir operasyondur, yabancı bir ülkenin işgali değildir. Bu harekat, ulusal güvenliğimiz için halen tehdit teşkil eden terör örgütlerini ortadan kaldırmayı hedefliyor."
Harekatın, Türkiye'deki Suriyelilerin evlerine güvenli bir şekilde geri dönmelerini sağlamayı hedeflediğini dile getiren Yörük, "Türkiye'nin, bölgenin demografik yapısını değiştirme planları yok. Harekatın başarıyla tamamlanmasının ardından 1 milyon ya da daha fazla Suriyeli, Kürt, Arap ve Hristiyanın kendi topraklarına geri dönmesini bekliyoruz." diye konuştu.
Harekatın PKK/PYD-YPG ve DEAŞ terör örgütlerini ortadan kaldırmayı hedeflediğini vurgulayan Büyükelçi Yörük, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın harekat ile ilgili ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve diğer uluslararası kurum yetkililerini bilgilendirdiğini belirtti.
Aralarında Arnavutlar da olmak üzere Suriye'deki kamplarda bulunan yabancı savaşçıların aileleri hakkında da konuşan Yörük, bu sorunun çözümünün, yabancı savaşçılarla bağlantılı olan kişiler veya savaşçıların ülkelerine gönderilmesi olduğunu ifade etti.
