Dolar

32,3238

Euro

35,1348

Altın

2.305,13

Bist

9.079,97

Almanya'nın İçişleri'ne karışmayın!?

7 Yıl Önce Güncellendi

2017-08-23 17:54:18

Almanya'nın İçişleri'ne karışmayın!?

Almanya İçişleri Bakanı Friedrich 2013 yılında Amerika Birleşik Devletleri'ne hesap sormaya gittiğinde ABD'li yetkililerin kendini ciddiye almadıklarından yakınmıştı. Azar işitmiş çocuk misali kaçar adımlarla geri dönmüştü. Muhalefet partileri tuhaf bir benzetme ile ona karşılık vermişlerdi. Dükkanı soyan kişiye yaptığı hırsızlığı kasaya bildirmesinden dolayı teşekkür ediyorsun demişlerdi.  Konu NSA skandalıydı. Merkel başta olmak üzere tüm siyasilerin ve Alman halkının dinlenmesiydi. Birleşik Devletler ciddi şekilde Almanya'nın içişlerine karışmıştı. 

KİMİN İÇİŞLERİ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta üç Alman partisinin adını vererek Türklerin onlara kesinlikle oy vermemesini salık vermişti. Merkel ve dışişleri bakanı Gabriel bu sözlere yüksek perdeden tepki göstererek Türkiye'nin Almanya'nın içişleri karışmasını (!) eleştirmişlerdi.

Almanya'nın Türkiye'nin içişleri hemen hemen her gün karıştığı herkese aşikar.  2015 yılında Alman milli istihbarat teşkilatının Türkiye'yi dinlemesi ortalığı germeye yetmişti.  Ankara büyükelçisi Pohl acilen Türk dışişlerine çağrılmıştı. Almanya'nın Gezi olaylarındaki tarafgir tutumu. Milletvekilleriyle, medya temsilcileriyle, vakıflarıyla olaylara direkt müdahil olması hafizalarda halen yerini koruyor. 15 Temmuz darbesine bulaşmış ikinci ismi Adil Öksüz başta olmak üzere 500'ye FETÖ'cünün Türkiye'ye iade edilmemesi ve PKK'nın buradan rahatca faaliyetlerini sürdürmesi. Referandum sürecinde Türk bakanların Almanya'ya sokulmaması veya programlarının iptal edilmesi.  Resmi ve özel tüm medya kanalları üzerinden Türkiye karşıtı propaganda eşi benzeri görülmemiş düşmanlıklar. Alman birinci devlet kanalı ARD'nin Türkçe olarak hazırladığı HAYIR video klibi işleri iyice çığırından çıkartmaya yetmişti. Almanya bunları yalnız mı yapıyordu?  Kendi adına mı karar veriyordu?

ALMANYANIN DIŞARIDAKİ İÇİŞLERİ

Geçen hafta Venezüella dışişleri bakanı Almanya'ya nota vermiş, içişlerimize karışma mesajı yollamıştı.  ABD güdümlü darbe girişimi püskürtülmüş, kalkışmaya teşebbüs edenler tutuklanmıştı. 15 Temmuz darbe girişiminde olduğu gibi Almanya darbecilerden yana tavır almış, yine tarafını belli etmişti. Aynı Almanya Afganistan, Afrika'nın bazı ülkeleri, Ortadoğu'da başkaları adına istihbarat faaliyetleri yürütüyor. Alman askerlerinin İncirlik'ten çekilmesini bu minvalde anlamamız gerekir.  Almanya savunma bakanı Ursula von der Leyen, BIG Partisi Genel Başkanı Haluk Yıldız'la birlikte katıldığı bir televizyon programında bunu açık ve net olarak ifade etmişti. "İnsansız hava araçlarımızın İncirlik üssü kanalıyla topladığı resim ve diğer bilgileri Türk yetkililerine vermiyoruz."

Daha ne olsun ki?

Almanya Batı'nın burnunu soktuğu tüm savaş ve kriz bölgelerinde askeri faaliyetler içinde bulunuyor. Sivil işbirlikçileri üzerinden hükümetlere baskı uyguluyor. Başka ülkelerin içişlerine karışma faaliyetini normal bir girişim olarak kamuoyuyla paylaşıyor.

ALMANYA NEDEN KENDİ ADINA KONUŞAMIYOR 

Birileri istiyor, Almanya koşuyor.

Ukrayna yüzünden Rusya ile yaşanan sorun Birleşik Devletler istediği için meydana geldi. Almanya bundan dolayı neler kaybettiğinin çok iyi farkında fakat bir şey yapacak durumu yok. Eli kolu bağlı.  1945 yılında savaşı kaybeden Almanya kapitulasyonlar sonucunda ülke dört parçaya bölündü. Siyasi ve askeri olarak Rusya, İngiltere, Fransa ve ABD yönetime el koydu.

Almanya'ya çeşitli yasaklar getirildi:

Nükleer silah barındırmayacak

Asker sayısı 300 bini geçmeyecek

Dış müdahele yapamayacak

Bağımsız istihbarat teşkilatı olmayacak gibi.

1990 YILINDA BİR ŞEYLER DEĞİŞİYOR

İki Almanya'nın 1989 yılında  birleşmesinden sonra 4+2 görüşmeleri kapsamında varılan anlaşmaya göre Ruslar her şeyleriyle geri çekildi. Batı Almanya (BRD) Doğu Almanya (DDR) 'yı ilhak etti.  Fakat Birleşik Devletler, Almanya üzerindeki hakimiyetlerinin neredeyse tümünü muhafaza etti. Haberleşme, güvenlik, istihbarat ve askeri hegomanyası olduğu gibi kaldı. Alman ordusunun komutası  tüm hatlarıyla NATO'da bırakıldı. ABD ülke genelinde 250'in üzerinde bulundurduğu ve sayılarını çoğaltmak istediği üsleri bilgi toplama, dinleme ve tüm istihbarat faaliyetlerini her hangi bir izne tabi tutulmaksızın sürdürüyor. İçişleri bakanının 2013 yılında Washington'a gerçekleştirdiği ziyaret şimdi bir anlam kazanıyor. Veya anlamsızlaşıyor. Hukuki olarak bağlı olduğun bir ülkeye bizi neden dinliyorsun diye hesap sormak kimin haddine

GİDİŞAT HİÇ DE HOŞ DEĞİL

Almaya'da yaşayan ve burada 37 yılını geçirmiş biri olarak ben ve dostlarım durumlardan ciddi şekilde endişe duyuyoruz.

Mevcut hükümet ve koalisyon ortağı kendi iç barışını bozmak için elinden geleni arda koymuyor 

Bununla da yetinmiyor, geldiğimiz ülkeye karşı akla hayale gelmeyecek manevralarla saldırıyor.

Tüm bunları yaparken kendini sürekli haklı görüyor, ayrıştırıyor ve bölüyor.

Haber Ara