Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Irak arasında bir askeri iş birliği ve güven anlaşması yapılmasının isabetli olacağına karar verdiklerini söyledi.
Eski Irak Başbakanı ve El-Vataniyye Koalisyonu Başkanı Iyad Allavi, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Gazze kentinde Körfez ülkelerine yöneltilmiş füzeler olduğunu öne sürdü.
Ülkesinin işgalinden sonra bir süre yıldızı parlayan Iraklı liderin bu iddiası Arap sokağında alay konusu oldu.
Çünkü Allavi'nin söylediklerinin kara propaganda olmaktan başka hiçbir anlamı yok.
O propagandanın arkasında da İsrail'in bulunduğunu tahmin etmek zor değil.
Zaten kendisi de Eş-Şarkiyye kanalındaki programda bunu itiraf etti.
Söylediğine göre, Iraklı lider Amerikalılardan Gazze'de, Suriye'de, İran'da ve Basra'da Körfez ülkelerine yöneltilmiş füzeler olduğunu duymuş.
Amerikalılara da bu bilgiyi İsrail istihbaratı vermiş.
Hatta füzeler uydu görüntüleriyle değil işgal rejimi ajanlarının sahada çektikleri fotoğraflarla tespit edilmiş.
Yani tam bir “Şıracının şahidi bozacı” durumu söz konusu.
Bir zamanlar başbakanlık yapmış Allavi de kendisine verilen bu bilgiyi doğruluğunu sorgulamadan gündeme getiriyor.
Belki de iddiasının doğru olmadığını biliyor ve Irak'ta yeniden rol kapabilmek için Washington'a ve Tel Aviv'e mesaj gönderiyor.
ABD Başkanı'na, İsrail Başbakanı'na ve bölgedeki müttefiklerine “Buradayım, beni görün” diyor.
Bu ikinci seçenek Arap liderlerin son dönemde sergiledikleri tavra daha uygun görünüyor.
Allavi'nin ifade ettiğine göre İsrail Körfez ülkelerine dönük ateşlenmeye hazır füzelerden çok rahatsızmış.
Iraklı lider bu açıklamalarıyla, Gazze'ye saldıran İsrail'in haklı olduğunu ve daha da ötesi işgal ordusunun Filistinlileri hedef alan saldırılarıyla Körfez ülkelerinin güvenliğini savunduğunu anlatmaya çalışıyor.
Gazze'nin Körfez ülkeleri için tehdit teşkil ettiğini öne sürüyor ve söz konusu ülkeleri Filistin direnişi aleyhine kışkırtıyor.
Bu nedenle açıklamalarına Hamas'tan sert tepki geldi.
Hareketin önde gelen liderlerinden Salah El-Berdevil, Iraklı liderin figüranlık yaptığını ve Siyonist yönetmenin arzusuna göre konuştuğunu söyledi.
Silahlarının sadece işgalcilere yöneltilmiş olduğunu belirten El-Berdevil, Allavi'ye seslenerek, “Biz kendi göğsümüze silah doğrultmayız” dedi.
Amerika ve İran arasında tansiyonun yükselmesinden en çok etkilenecek ülkelerden biri de Irak.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Irak'ta acil durumda çalışmayan tüm hükümet çalışanlarının ülkeyi terk etmesi emrini verdi.
Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği de birkaç gün önce Amerikan vatandaşlarına artan gerilim nedeniyle Irak'a seyahat uyarısında bulunmuştu.
Irak, olası bir savaşta tarafların çatışma alanı olacağının ve iki ateş arasında kalacağının farkında.
Bu krizi aşmak ya da mümkün olan en az hasarla kurtulmak için çareler arıyor.
Türkiye ve Rusya gibi bölgede etkili ülkelerle ilişkilerini geliştirerek bir denge politikası oluşturmaya çalışıyor.
Irak Başbakanı Adil Abdülmehdi geçen gün Ankara'daydı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Irak arasında bir askeri iş birliği ve güven anlaşması yapılmasının isabetli olacağına karar verdiklerini söyledi.
Türkiye'nin son zamanlarda ekonomide, yönetimde, savunma sanayinde çok büyük başarılara imza attığına dikkat çeken Abdülmehdi ise Irak'ın Türkiye'nin sahip olduğu tüm bu fırsatlardan faydalanmasının zamanının geldiğini ifade etti.
Bu arada Irak'ın Moskova Büyükelçisi Aydar Mansur Hadi, Irak hükümetinin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri satın alınması yönünde karar aldığını açıkladı.
Allavi, bütün bu gelişmeler arasında anlattığı masallarla Trump'a, Netanyahu'ya, Muhammed Bin Selman'a ve Muhammed Bin Zayed'e göz kırpıyor.
