Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Aklımızla dalga geçiyorlar

6 Yıl Önce Güncellendi

2018-11-17 09:06:41

Aklımızla dalga geçiyorlar

Başkonsolosun konutunda ve kanalizasyonda bulunan hidroflorik asit ve kimyasallar ne anlama geliyor?

Suudi Arabistan Başsavcılığı, gazeteci-yazar Cemal Kaşıkçı'nın vahşice katledilmesi olayıyla ilgili önceki gün düzenlediği basın toplantısında oyalama taktiğini sürdürerek, yine aklın ve mantığın kabul etmeyeceği çelişkili iddialarda bulundu.

İstanbul'u ziyaret ederek Başsavcı İrfan Fidan'la görüşen Suudi Arabistan Başsavcısı Suud El-Muceb, Kaşıkçı'nın cesedinin yerli işbirlikçiye teslim edildiği yönündeki haberleri yalanlamış ve herhangi bir yerli işbirlikçi olmadığını söylemişti.

Önceki günkü açıklamada yerli işbirlikçi hikâyesi yeniden gündeme geldi ve Kaşıkçı'nın cesedinin parçalandıktan sonra yerli işbirlikçiye teslim edildiği öne sürüldü.

Suudi Arabistan Başsavcılığı, El-Muceb'i, yani kendini yalanladı.

Daha da komiği, yerli işbirlikçinin robot resminin çizildiğini ve resmin Türkiye'ye teslim edileceğini açıkladı.

Bu iddiaya göre, Kaşıkçı'yı öldürenlerin cesedi teslim ettikleri yerli işbirlikçinin adını ve adresini bilmediklerine inanmamız gerekiyor.

Yani hiç tanımadıkları ve adını dahi bilmedikleri birine “Al bu cesedi yok et” demişler.

Dolayısıyla akıllarında kaldığı kadarıyla adamın robot resmini çizdirebilmişler.

Muhtemelen, hem “Ceset nerede?” sorusuna daha fazla muhatap olmaktan kurtulmayı ve hem de Türkiye'nin ve kamuoyunun gerçekte hiç kimseye ait olmayan asılsız bir çizimle oyalanmasını istiyorlar.

Ayrıca o kadar kişinin Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'ın bilgisi olmadan hareket ettiğine, ekibin İstanbul'a Kaşıkçı'yı ikna edip Suudi Arabistan'a döndürmek için geldiğine, ölüm emrinin o an başkonsolosluk binasında ekibin başı tarafından verildiğine inanmamızı bekliyorlar.

Fakat hâlâ cevaplanması gereken birçok soru var.

Kaşıkçı'nın katli en başından planlanmadıysa adli tıp uzmanın ekipte ne işi vardı?

Ekip üyeleri çantalarındaki onca aleti İstanbul'a neden getirdiler?

Başkonsolosun konutunda ve kanalizasyonda bulunan hidroflorik asit ve kimyasallar ne anlama geliyor?

Veliaht Prens'in emri yoksa Başkonsolos Muhammed El-Uteybi neden cinayete engel olmadı ve bağlı olduğu Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'na durumu anında haber vermedi?

Suudi Arabistan Başsavcılığı, 11 kişinin gözaltında olduğunu ve 5'i hakkında idam talep edildiğini söyledi.

Fakat kanunlar gereği gözaltındaki kişilerin isimlerinin kamuoyuna açıklanamayacağını öne sürdü.

Kaşıkçı cinayetine karışanlar Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'a en yakın isimler.

Suudi Arabistan'da gereği gibi sorgulanacaklarına ve adil bir şekilde yargılanacaklarına, hatta hâlihazırda gözaltında olduklarına inanmak neredeyse imkânsız.

Dolayısıyla adaletin tecellisi için ya Türkiye'de ya da uluslararası bir mahkemede yargılanmaları gerekiyor.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil El-Cubeyr, “Olay büyük bir suç ve büyük hata” dedikten sonra suça karışan herkesin soruşturulup yargılanacağını, olayın adli bir vaka olduğunu ve siyasallaştırılmasını reddettiklerini söyledi.

Riyad'ın gerçekler tümüyle ortaya çıkmadan ve katiller hak ettikleri cezalara çarptırılmadan dosyayı kapatmak istediği çok açık.

Çünkü ipin ucunun Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'a ulaşacağını herkesten iyi biliyorlar.

Anlaşılan o ki, Suudi Arabistan Türkiye'yle işbirliği yapmayacak ve cinayetle ilgili gerçeklerin ortaya çıkması için atılacak tüm adımları “davayı siyasallaştırma çabası” olarak niteleyip reddedecek.

Bu durumda Ankara'nın önünde tüm delilleri kamuoyuyla paylaşmaktan ve uluslararası soruşturma talep etmekten başka seçenek kalmıyor.

Türkiye topraklarında böylesine pervasız bir cinayete cüret edenlerden ciddiyet beklemenin ve ülkemizle daha fazla alay etmelerine izin vermenin anlamı yok.

Haber Ara